Sevgili dostlarım,
Saygıdeğer sayfa arkadaşlarım,
Bugünkü sohbet konumuz; komşumuz Ordu’dan olsun mu?
Bence olsun…
Çünkü üzerinde sohbet etmeye ve birlikte düşünmeye değer bir sanatçıdan söz etmek istiyorum…
Şöyle ki; geçtiğimiz günlerde komşumuz Ordu, bir ilkin altına daha imza attı; 12-21 tarihleri arasında bir kitap fuarı açtı ve kıyıda-köşede ne kadar yazarı-çizeri bir araya toplayarak imza günleri düzenlendi…
Fuarda kitaplarını imzalayan yazarların her birisi birbirinden değerliydi ama, ben bu değerli yazarlarımızdan ve aynı zamanda çok değerli sanat adamlarımızdan birisi olan; Cengiz Dilaver’i sayfa sohbetimizde konu etmek istiyorum…
İleri yaşta olanlar ve müzikle ilgilenenler ve sevenler, bu değerli sanatçımız Cengiz Dilaver’i tanıyanlar zaten tanıyor ve bilenler zaten biliyor da…
Ben, tanıyıp-bilmeyenler için kısaca tanıtımını yapmak ve adını unutanlar içinde bir kez daha anımsatmak istiyorum…
Müzik dünyasında adını çok duyduğumuz Cengiz Dilaver, 1942 yılında Ordu’da doğdu…
1964 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun oldu…
Üniversitede okuduğu yıllarda TRT İstanbul Radyosunun açtığı sınavları kazandıktan sonra, Nida Tüfekçi ve Neriman Tüfekçi çiftinin yönettiği Türk Halk Müziği Korosunda ‘bağlama sanatçısı’ olarak görev yaptı…
Aradan iki yıl geçtikten sonra 1966 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Konservatuarına ‘bağlama sanatçısı’ olarak atandı…
Ve bu süreç içerisinde birçok ünlü sanatçının ‘plak doldurma’ çalışmalarında bağlama sanatçısı olarak görev yaptı…
Daha sonra da ailevi nedenleriyle radyoyu bırakıp, Ordu’ya gelip yerleşti ve Ordu’da sanatsal çalışmalarını sürdürmeye başladı…
Değerli sanat adamımız Cengiz Dilaver, hala Ordu valiliğinde İl Kültür Müdürlüğünün Sanat Kurulu üyeliğini yaptığı gibi aynı zamanda da, THM Korosunu yönetmektedir…
Müzik adamı Cengiz Dilaver’in bugün TRT repertuvarlarında onlarca türkü güftesi ve bir o kadarda Türk Sanat Müziği bestesi ve güftesi vardır…
Aynı zamanda birçok şiirin altına imza da atan Cengiz Dilaver’in isterseniz burada -birazda nefes almak için- ‘Karlı Dağlar Anladı’ isimli kitabından bir-iki dörtlük paylaşayım;

“Aldım sazı elime,
Teller yandı inledi.
Narı düştü gönlüme,
Karlı dağlar anladı.

Tele mızrap atarım,
Derde dertler katarım
Alamazsam yarimi
Ben bu canı satarım.”

Bu dizeler aynı zamanda türkü formunda bestelenmiş olup ve birçok sanatçı tarafında da seslendirilmektedir…
(madem türkü sözlerinden örnek verdik)
Şimdi dilerseniz tadımlık da olsa bir kıta’da (hicaz formunda) bestelenen şarkı sözünden de örnek verelim;

“Yanımda daima hep seni bildim
Her türlü sevgiyi ben sende gördüm.
Tutacak dalım yok kimsesiz kaldım
Derdime bir çare buluver annem.”

Şimdiiiiiiiiii…
Gel-gelelim bu değerli sanatçımızı niye sözlerle sohbet konusu yaptığıma…
Her şeyden önce müzik dünyamıza büyük katkıları olduğu gibi, aynı zamanda -ileri yaşına rağmen- hala yöremizde Türk Halk Müziğini sevdirme çalışmalarını sürdürüyor…
Ve hemde hala folklorik araştırmalar yapıp, türküler besteliyor…
Hele-hele beni öylesine etki altında bırakan bir yanı oldu ki; bunu siz değerli ‘sayfa arkadaşlarımla’ paylaşmazsam bizler haksızlık olur diye düşünüyorum…
Ki, o’da şu; değerli sanat adamı Cengiz Dilaver, 12-21 Ekim tarihleri arasında bu yıl ilki düzenlenen “Birinci Ordu Kitap Fuarında” kitaplarını liseli öğrencilere ücretsiz olarak imzalaması beni hem çok etkileri ve hemde açıkçası çok duygulandırdı…
Eh, şimdi böyle duyarlı bir sanat adamını ve şiir yazarını sizlerle sohbet konusu yapmayacağım da, magazin sanatçılarını konu yaparak kafanızı mı şişireceğim Allah aşkına!
Son söz;
Cengiz Dilaver gibi sanat adamlarımızın çoğalması dileğimle;
Hoş kalın,