Hüseyin TATAR
Hüseyin TATAR
htatar@giresungundem.com
Kimse cesaret edemezken daldık biz bu sahraya
  • 0
  • 189
  • 31 Ocak 2020 Cuma
  • +
  • -

Güçlenerek Yolumuza Devam Ediyoruz.
KİMSE CESARET EDEMEZKEN DALDIK BİZLER BU SAHRAYA !
Mensubu olmaktan şeref duyduğum milletin. Her türlü politik kimliğinden sıyrılmış, sade bir DEMOKRAT olarak sesleniyorum.
Demokrat’lar Derneğinin 2’inci olan genel kuruluna yönetim kurulu ve Şahsım adına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Giresun Demokratlar 1946 Derneğini Kurulduğumuz gün söylediğimiz ilk cümle ”Siyaset üstüdür, ilkesi ana kural edinen bizler Demokratlığın fıkır kısmını alarak sivil toplum kuruluşuna taşıdık. Siyasî kısmını siyasetçilere bıraktık.
Fertlerin siyasi görüşüne takılmadan siyaset üstü durduk. Siyaseten her ferdin fikirlerine düşüncelerine saygılıyız dedik”.
Her partiye eşit mesafede,duruyoruz ,durduk. Demokrat geleneğin takipçisiyiz ve devamıyız. STK kuruluşları demokrasinin yardımcı lokomotifleridir. Ülkemizde son 10 yılda Sivil toplum kuruluşları daha aktif ve belirleyici birer faktördür. Şahıslar üzerinden değil, STK olarak Dernekler kanununun bizlere verdiği yetki çerçevesi içersinde birlikte, birliktelik içersinde bir bütünün tamamıyız.
Burada bu yapı içersinde DEMOKRAT ‘lık ana ilkemizdir.
Bu doğrultuda hedefimiz “Giresun Demokratlar 1946 Derneği ” nin Yönetimin,den üyesine kadar herkesinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesidir.Demokrat’lar Giresun ‘da bir çatı oluşturmuş, O kadar zorluklarla, engellere rağmen bu gün burada bulunmanın mutluluğu yaşıyoruz.
Çatıyı oluşturan bir araya getiren demokratlar! Giresun ‘da bir ilki başardık.,
Var olanı güçlü hale getirdik. Sen,ben ayrıştırması yerine “Biz anlayışı” hakîm olduğu Demokrat fikri ön plana çıkıyoruz.
Biz bu misyonu daha güçlü hâle getirmek için mücadele verirken içeriden ve dışarıdan müdahaleye, engelleme girişlerinin dün olduğu gibi bu günde yaşıyoruz.
istemezükçü’lük yapıyorlar… Sağduyu sahibi yönetici, üyelerimiz buna müsaade etmedi,etmeyecektir.
Dernek kadromuzla bizlere güvenen değerli Demokratların gösterdiği hedefe doğru yolumuza devam edeceğiz ,ediyoruz. Bizim yolumuza engel koymak isteyenler ola bilir, biz başladığımız gündeki azım ve kararlılıkla, gayretle buradan aldığımız güçle yürüyeceğiz. İleriye bakarak almış olduğumuz sorumluk bilinciyle, misyonun demokrasiye olan görev ve sorumluluk sahib-i bir birinden değerli Giresun, da bulunduğu meslek dallarında başarılı kendini kanıtlamış yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla, Giresun Demokratlar 1946 Derneği, İlimizde STK kuruluşları arasında üç yılda büyük başarılı çalışmalara imza atmıştır. . İlimizde FIKIR OCAĞI olan Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonunu kurmuştur.Bir ilki başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Bizlerle yürüyen yarı yolda bırakmayan değerli üyelerimize, bütün kurullarımızda görev alan, alacak olan bir birinden değerli demokratlar ‘a sonsuz şükranlarımız sunar teşekkür ederiz.
Anadolu insanının özünden bir parçası.olan demokratlar, 21 yüz yılın gençleriyle el ,elden tutarak birlikte yürüyeceğiz. STK olarak sorumluk bilinciyle Anadolu, yu bir baştan, bir başa dolaşarak misyonumuzu anlatacağız.
Biz çarıkları ,giyerek yola çıktık. “Yeşil başağın tane doldurmadan kurumaması için onun peşine düştük. ” Bu sözle tanımladığı hayatının yaşam hedefine koyan: “merhum Cumhurbaşkanı liderimiz Süleyman Demirel,in .tebbiri tevsirayindan geçen Bizler geçmişte demokratlar için afiş taşıdık,30 yıldır fıkır taşıdık . Bu gün demokrat kimliğin bize verdiği sorumluluğun altında 30 yıl sonra DEFTER taşımadan ben ve arkadaşlarım gocunmaz gurur duyar.
Dün taşıdığımız bayrağı bu gün zor şartlara rağmen yere düşürmeden layık olduğu yere asacağız. Atalarımızın 1946 Ocak, bucak teşkilatlarına astığı demokrat tabelaları 1960,da yerinden söküp, Giresun Adasının arkasından bulunmasın diye Karadeniz,e atanların sorumluluğunu bayrağını taşımadık. O Tabelaları bulup yine burçlara tak-tik yerlerine astık. 1946’da YETER SÖZ MİLLETİN diyerek yola çıkan demokratların 1960’da yollarına dar ağacı kurdular, yıktılar döktüler. 1965’de Demirkirat genç süvarisini 1971,de kesintiye uğrattılar .1980’de zincir bozana hapsettiler. Bütün engelleri millet kaldırdı. Demokrat bayrağı burca çektiler. Konuşan Türkiye ‘yi inşa ettiler. 28 Şubat ‘a sonra üzerine kibrit suyu döktüler böldüler parçaladılar. Kırılan dökülen demokrat bayrağı yeniden borçlara çekeceğiz. . Yaprakları kuruyan dalları kırılan çınarı sulayıp yeniden yeşerteceğiz .. Yeşil başağı kurutmayacağız.
Bir gün her şey aslına rücu eder diyenleri selamlıyorum.
Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir. (Furkan/61)
Gönlü güzel insanların gönlünde olmak güzeldir
Bizim yol arkadaşlarımız. Bir duruşun var olan temsilcileridir. Kiminle yürüdüğünü, kiminle yürüyeceğini nereye gittiğini iyi bilirler.
Biz kökleri ve temeli belli olan kadim bir yürüyüşün kadim fertleriyiz.
Demokratlar 1946 ‘da imece usulüyle kurulmuş bir yapıdır. Biz, kök ve mukaddesat, asliyet ve şahsiyet davasının kanun yolunda sahipleriyiz. …
Hangi inanış ve siyasal düşüncede olursak olalım bizler, dürüst ve riyasız yaşamayı içselleştirmiş masum insanlarız.
Memleketimizi, Milletimizi ve Bayrağımızı sever ve her şeyin üstünde tutarız. Bu karakterimizi sınıflandırmak ve sınırlandırmak istemiyorum. Herkesi kendimiz gibi bilir ve herkesten bu doğrultuda davranışlar bekleriz. Yani dürüst ve riyasız davranışlar. Hayat çok uzun ve daha çok yüz yüze bakacağız.
Çocuklarımıza bırakacağımız ve iftihar edeceğimiz temiz bir ismimizin olmasını kim istemez ki ??
İhanet saklı yapılır, Ama gizli kalmaz.
Değerli arkadaşlarım. Yıllardır bir davanın peşinden gidiyor ve bu yolda, kendi zümremizin uğradığı haksızlıkların giderilmesi için hep birlikte çaba sarf ediyoruz. Bir davanın kazanılabilmesi için, davanın peşinden koşan dava adamlarına ihtiyaç vardır. Dava adamının kendine has özellikleri, hayatının bir gayesi olmalıdır. Gayesiz insan, yaşama nedenini de yitirmiş demektir.
Çünkü; gayesiz, hedefsiz olmak, kişiliksiz, kimliksiz olmakla eş anlamlıdır. Kimliğini kaybetmek, hükümsüzlük anlamına gelir. Şöyle demiş bir zat-ı muhterem: “sahte insanlar, güneşi ceketinin astarında kaybedip, yakasına takmak için sahte rozetler arayan zavallı insanlardır.”
Davasının peşinde koşan insan, davanın hedef kitlesi uğruna kendi özel yaşantısını dahi kısıtlamak zorundadır. Bunu anlamak, bazılarına zor gelebilir. Ama zor şeyleri başarmaktır dava adamının ülküsü… Dava adamı, eften püften şeyler uğruna “küstüm” krizine tutulmayan adamdır.
Dava, dava adamının babasının çiftliği de değildir ki, ona blöfle karşılık veresin. Zira, davanın bir öğesi de sensin. Öyleyse kime küsüyorsun?
Dava adamları, insanı en büyük servet olarak görürler. Davasız insanın tek hedefi para biriktirmekken, dava adamı, insan biriktirmeyi tercih eder.
Değerli dostlar.
Siz sanıyor musunuz ki; Türk Medeniyetinin Anadolu’da bin küsur yıldır ayakta durmasının sebebi, yalnız ve yalnız, ülke idaresinde görev almış hükümetlerin, idarelerin iyi yönetimleri sayesindedir? Hayır. !
Değerli Dostlarım.
Eğer Anadolu’da bin yıllık bir medeniyet hüküm süregelmişse ve bundan sonra da sürmeye devam edecekse eğer, bunun sebebi; bu topraklarda yaşayanların menfaatine kurulmuş olan teşkilatlarda gönüllü olarak görev almış ve davaları kendine dava edinmiş dava adamları sayesindedir. Elbette bazılarımıza; karşılığında belli bir ücret alınmadan yapılan işlerin varlığını düşünmek bile zül gelebilir. Böyle bir konunun varlığı bazılarımızın anlama duyularına ters bir durum oluşturabilir. Tekrar edelim ki; her davanın karşılığı para cinsinden değerlerle ölçülemeyebilir, maddi değerini ölçecek bir aygıt var olmayabilir. İnsanların ceplerine, midelerine, fiziksel durumlarına, hitap eden değerler olduğu gibi, beynine, ruhuna, maneviyatına da karşılık veren ihtiyaçlar vardır ve bu ihtiyaçların maliyeti hiç bir maddi varlıkla ölçülemeyebilir

Değerli arkadaşlarım.
Gerçekleri bilmeden, şartları yaşamadan, dernek yönetimlerinde ya da başka STK’larda tecrübe edinmeden, cazip yerlermiş gibi görünen koltuklara, makamlara talip olmak güzeldir de bu talepler gerçekleştiğinde ve o gelenler gerçeklerle karşılaştıklarında işin özünü anca anlayabilmektedirler.
Bizler nihayetinde bir derneğiz ve gönüllülerden oluşuyoruz.
Öncelikle bereket ve fikir üreten bir ocak ve Demokratların adresi olacaktır.. Demokratlığın çıkışı ta.. Osmanlıya dayanmaktadır. Fırka-i İbad, Osmanlı Demokrat Fırkası. . II. Meşrutiyet döneminde aranır. Bu ilginç inceleme, modern Türkiye’nin şafağında demokrasiyi başlı başına bir değer ve ilke olarak hedeflemiş bir hareketin pekâlâ var olduğunu ortaya koyuyor. Nispeten zayıf, kısa ömürlü – ama var… “Fikri hareketini başlattığımız ve arkadaşlarımızla oluşturmuş olduğumuz Giresun Demokratlar 1946 Derneği inşallah maziden geleceğe ışık tutacaktır” 46 şafağının büyük yürüyüşü, Büyük Türkiye sevdasıdır. “Türkiye Cumhuriyeti anayasasın da belirtilen, cumhuriyetin niteliklerine ve Atatürk ilkelerine bağlı kalarak,1946 misyonunun yaşanmasını, yaşatılmasını sağlamak, bu misyonun kurucularını, onların fikir ve ideallerini Türk insanı ile paylaşmak, Tarihten geleceğe ışık tutacak sosyal projelere imza atarak, Ülkemizde ve Giresun’da STK lar arasında ses getireceği Bu ilginç, toplumsal isteğin çıkış noktasında “Demokratlar 1946” var.
Türkiye’de bir ilk olmanın gururunu ve onurunu yaşıyoruz tüm yönetici arkadaşlarımız adına çünkü bir ilk olan bir şeyi yapıyoruz.
”Bütün partilerin çıkış noktası olan bütün görüşlerin çıkış noktası olan bu 1946 ruhunu tekrardan yeniden yorumlayarak halkımıza, ülkemize hizmet etmek istiyoruz”. Giresun demokratlar şehri bildiğiniz gibi. Meşale Giresun’da yanarsa tüm Türkiye’yi aydınlatır kanaatindeyiz. Önce Giresun halkından ve tüm Türkiye’den destek bekliyoruz. Eminim ki bu desteği bizi tanıdıkça, güven duydukça bizlere verecektir. Çok daha güzel işlere birlikte imza atacağız kanaatindeyim. Kongremizin Aziz milletimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
Demokrat’sanız kalitenizi bilin, bilmezseniz bir kısım kalitesizler gelip sizi yönetir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM