İstikrar

İstikrar

1 Kasım seçimleri sonrası Devletin en tepedeki ismi,2 Kasım günü şu açıklamayı yaptı. “Milli irade dün 1 Kasım itibarıyla istikrardan yana tecelli etti” 

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’da 2 Kasım günü Twitter’da, “millet istikrar için güçlü iktidarı tercih etti” paylaşımı yaptı.

Aynı gün Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci’de “ Halkımız 1 Kasım’da sandığa giderek oyunu istikrardan yana kullanmıştır”  açıklamasını yaptı…

Benzer açıklamalar iktidar yetkilileri tarafından da yapıldı.

Peki, bunca önemli ismin söylediği ‘istikrar’ geldi mi?

Gelmediğini yaşayarak görüyoruz!

Ankara Tren Garında canlı bomba ile gördük ‘istikrar’ gelmediğini.

İstanbul Sultanahmet’te de gördük.

Ankara’da Merasim Sokak’ta da gördük. Kızılay’da da gördük.

İstanbul Taksim’de bir kez daha gördük!

Batı illerimizde canlı bombalar ve bomba yüklü araçlar halkımıza 1 Kasım ile istikrar gelmediğini gösterdi.

Doğu illerimizden ise her gün şehit haberleri geliyor.

Kınalı kuzular” memleketlerinde gözyaşları ile toprağa veriliyor.

Yoksul şehit evlerinden her gün ağıtlar yükseliyor.

Bahsedilen ‘istikrar’ bu mu?

1 Kasım sonrası bombalı araç ve canlı bomba saldırıları ile ölenlerin sayısı 200’ü geçti!

‘Halkımız istikrarı seçti’ denildiği günden bugüne şehit olan “kınalı kuzu” sayısı 400’ü geçti!

Memleketin her yanı yangın yerine döndü… Ülkemiz tarihinin en zor dönemini yaşıyor.

Bunu Abdullah Gül’de itiraf ediyor.

Cumhuriyet tarihinin en zor günlerinden geçiyoruz” sözleri kendisine aittir.

Demek ki 1 Kasım ile ‘istikrar’ gelmedi.

Ancak bu yaşanan sürecin sorumluluğunu vicdanında duyarak gereğini yapanda yok!

İstifa diye bir davranış kimsenin aklından geçmiyor.

Ülkenin istihbarat teşkilatı sorumluluk duymuyor. İçişleri Bakanı sorumluluk duymuyor.

Başbakan sorumluluk duymuyor.

Valilere operasyon yapmayın talimatı verdik” açıklaması yapanlar da sorumluluk duymuyor.

Oysa o talimat ile kentler silah ve cephane deposuna çevrildi.

PKK kentlere yerleşti…

Oslo Görüşmelerinde, dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş yanında Müsteşar Hakan Fidan varken, PKK adına orada bulunan Sabri Ok ve Mustafa Karasu’ya ne diyordu?

“Biliyoruz metropolleri de doldurdunuz bu arada, patlayıcılarla doldurdunuz.”

Biliniyorsa niye göz yumuluyor?

Batı illerinde bomba yüklü araçlar ve canlı bombalar patlatılıyor. İnsanlarımız can veriyor.

Doğu il ve ilçelerimizde “kınalı kuzularımız” şehit oluyor.

Yapılan nedir?

Yayın yasağı ve kınama…

Siyasi sorumluluk yok. Vicdani sorumluluk yok. İnsani sorumluluk yok.

Devlet yönetme sorumluluğu da yok!

Varsa yoksa ne var?

Yeni anayasa” var…

Başkanlık tartışması var…

Yeni ‘istibdat dönemi’ var…

Yeni “vatan cephesi” dönemi var…

Ama istikrar yok!

Sadece başkanlık hırsı var.

Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Yaşadıklarımız bu hırsa değer mi?

Bence değmez.

O hırsın değirmenine su taşıyanlar, elinizi vicdanınıza koyun ve bir kez daha aklıselim düşünün…

“Kınalı kuzuları” düşünün.

Ülkemizi düşünün!

Hırsınız aklınızın önüne geçmesin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Mobil Sürüme Geç