HER ÇOCUK ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMIYOR YAŞAYABİLMEK İÇİN MÜCADELE VERİYOR

HER ÇOCUK ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMIYOR YAŞAYABİLMEK İÇİN MÜCADELE VERİYOR

Bugün günlerden 12 Haziran…
Bugün; Dünya Çocuk İşçilikle Mücadele Günü..

Böyle bir ‘günü’ kimler mi icat ediyor?
Kimler olacak; elbette kapitalizmin ağababaları düşünüyor…

Elbette kapitalist sistem savunucuları ve onun sömürücü güçleri; emeğini sömürdükleri o küçücük çocuklara 12 Haziran gününü;
“Dünya Çocuk İşçilikle Mücadele Günü” olarak ambalajlıyor ve bu kararını tüm dünyaya ilan ediyor…

Yani sömürü sistemini kurup; çocuk emeğinin çeşitli tezgahlarda sömüren de kendisi…
Sözüm ona -sureti haktan görünüp- sömürüye karşı çıktığını ilan edercesine ‘çocuk emeği sömürüsüne’ karşı çıkanda kendisi…

Ama her nedense bu ‘çocuk işçiliği sömürüsü’ tüm dünyada gün geçtikçe daha da büyüyor…
Hele hele bu ekonomik bağımsızlığı olmayan….
Yaşayıp, nefes alabilmesi için göbek-bağı dışarıya bağlı olan…
Yaşı-başı kaç olursa olsun; sistemini emek sömürüsü üzerine kuran her ülkede ‘çocuk emeğinin sömürüsü’ günden güne azalacağı yerde, daha da çoğalıyor…

Rakamları oldum-olası hiç sevmem…
Sevseydim zaten bir tarafımdan belli olurdu!
Ancak belgesel ve istatistiksel rakamlarla uğraşmayı da tam tersine çok severim…

Önce üzerinde birlikte yaşadığımız dünyadaki İşçi çocukların sayısını paylaşayım sizlerle; (eğer belgeler yalan söylemiyorsa) dünyada 150 milyon çocuk işçi varmış…
Yani ‘sömürü diliyle ifade edecek olursak; tam 150 milyon çocuk işçi birileri tarafından göz yumuluyor ve birileri tarafından da iliklerine kadar sömürülüyor’muş…

Şimdi gel-gelelim bizim ülkemizdeki çocukların iş peşinde koşup ve farklı alanlarda istatistiksel dağılım tablosuna…
Yani çocukların farklı alanlarda mağdur edilip ve yaşamasına…

Ülkemizde;
Çocuk İşçi sayısı 2 milyonu çoktan geçtiğini söylüyorlar…

(ve diğer alanlardaki dağılımları da hızlı bir şekilde sayacak olursak;)

Ülkemizde son yıllarda evlendirilen kız çocukların sayısı 483 bin dolaylarındaymış…
(Bizim Giresun’un genel nüfusundan bir hayli fazla)

Ve oyun bahçesinden alınıp evlendirilen bu 483 bin çocuk gelinin 142 bin 298’i çocuk anne olmuş ve şimdi çocuklarıyla birlikte oynayarak çocukluğunu yaşama fırsatı yakalamış!

Ülkemizde istatistiksel verilere göre;
Cemaatlerin okul ve yurtlardaki öğrenci sayısı 210 bin falanmış.
Tarikatlara bağlı yurtlarda ise şimdilik 380 bin öğrenci yaşarmış.

Ceza-evlerinde yaşayan çocuk sayısı; 2 bin 578 çocuk varmış.
Bunlardan 17’si gün ışığı görmeden mahpus damımda musalla taşına yatırılıp, namazı volta atılan alanda kılınmış!

İstatistikler eğer yalan söylemiyorsa, rakamlarla kandırmıyorsa;
Ülkemizde 400 bin dolayında çocuklardan oluşan mevsimli tarım işçisi varmış…
Yani okula gitmesi gerekirken gitmez ve ülkenin dört-bir yanını ‘Tarım İşçisi’ olarak çalışırmış…

Şimdi gelin bunun üzerine birde 8 yıl önce Suriye’den gelen ve 8 yılın içinde ülkemizde doğup-büyüyen 850 bin çocuğu da ilave edin bakalım rakam nereyi bulacak?

Şimdi gel-gelelim saadete…
Ve aklımıza gelen şu soruları sıralayalım alt-alta;
Bu ülkede her çocuk sanayide ve tarım alanında çalışıyor mu?
Örneğin;
Bizi yönetenlerin çocukları?
Örneğin;
Ekonomi musluğunun başında otun patronların çocukları?
Örneğin;
Dolgun maaşla koltuk işgal eden bürokrat çocukları?
Örneğin;
Geniş arazilere sahip toprak ağasının çocukları?
Örneğin;
Siyaset patronlarının çocukları da bir yerlerde çalışıyor mu?

Hani onların nerede çalıştığını kimseler göremiyor…
Ve çalışmadan herkesten fazla mal-mülk sahibi oluyorlar da onun için bu soruları sormak zorunda kalıyorum…

Yaksa el-alemin malında-mülkünde gözüm varsa; gözüm kör olsun!
Üstelik kimse hesap-kitap sormuyorsa bana ne!
Nasıl kazanırsa kazansın…
Çocukların alın terinden birikmiş değerli sırtlayıp, aşılmaz dağları nasıl aşarlarsa aşsınlar bana ne!

Benim’kisi sadece merak…
Kuru gürültü diyebilirsiniz!
Durup-dururken “ortalığı karıştırmak istiyor” diye düşünebilirsiniz!
Yani nasıl düşünürseniz-düşünün; düşünmekte serbestsiniz!

Benim derdim bir eğitimci olarak;Çocuklar…
Hani oyun çağında çocukluğunu yaşayamayan çocuklar…
Çocuk yaşlarında en ağır işlerde çalıştırılıp ve bile bile, göz göre göre emeği sömürülen çocuklar…
Okul bahçesine koşacağı yerde, iş peşinde koşan çocuklar…
Ve arkadaşlarıyla sek-sek oynarken çocuk yaşta ‘gelin’ edilen çocuklar…

Ve bütün bunların herkes tarafından, özellikle yönetici güçlerin bilmesine rağmen, hala işi pişkinliğe vurmaları beni bir anlamda çileden çıkarıyor…

Ve ortalığa çıkıp, bangır bangır şöyle bağırasım geliyor;
“Yahu bu çocukları hem sömürüp, hemde ortalığa çıkıp ‘gün’ ilan etmeyin”
“Çocukların emeğini sömürüyorsunuz, bari dalga geçmeyin” diye haykırasım geliyor…
Neyse…

Bu konuda siz nasıl düşünürsünüz onu bilemem…
Onun için sözü zaten fazlasıyla uzattık…
En iyisi sizleri bu konudaki düşüncelerinizle baş başa bırakayım.

Hoş kalın…
Hoşça kalın…
Sağlıkla kalın…
Dünyanın neresinde olursa olsun;
Küçücük çocukların emeğinin sömürülmesine duyarsız kalmayın.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?