FAKİRİN HAKKI ZENGİNE

FAKİRİN HAKKI ZENGİNE

“ Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin “(Aç bırakılan, doğal ihtiyaçları karşılanmayan insan kötü düşünmeye başlar. Her davranışı kınanan, nasıl olsa beğenilmiyorum düşüncesiyle , işi tamamen yüzsüzlüğe döker.)
Dinimizin emri toplu yaşamın gereği zekat ,sadaka ,fakirin hakkı , toplumsal denge eşitliğin gereğidir.toplumun alt katmanı ile zengin kesim arasındaki eşitsizliği dengelemek için yardımlaşma adına, insanların ihtiyaçlarına kolay, zamanında ulaşma , toplumun lokomotifi ; insanları yaradan birbirine yardımlaşmada sebeblik olsun, düşkünü ayağa kaldırmak, ihtiyaçlarını giderme açısından önemli bir kuraldır.
Bunun yanında faiz ise fakirin Hakkının elinden alınarak zengine aktarılmasıdır. Bu durum toplumdaki adaletsizliğin temeli yatırım , üretim yerine kolay para kazanma aracıdır, peyganber efendimiz veda hutbesinde müslümanlara seslenerek;
“Cahiliye döneminin faizli alışverişleri kaldırılmıştır. Allah, faizli alışverişin yapılmayacağını AYET, hadislerle kesin hüküm haline getirdi. . Fayiz dinen, toplumsal yaşam gereği haram iken TC devletinde yasal faizin artırılması, müslüman ülkede faizi cazip hale getirirken, fakirden alıp zengini büyüten insanlığı kemiren bir sistem beslenmektedir.
Bankadaki mevduata yüksek faiz verildiği sürece yatırım, üretim, inşaat, hayvancılık, sanayi, AR-GE , tarım, sıfırlanmaya doğru yol alırken ihracat arttığı için tl nin değeri düşmekte ülke adeta sıfıra çıkmaktadır.Oysa yatırım kalemlerine aktarılanlar bir nevi Fakirin hakkını alın teriyle almasını sağladığı için büyük ibaddettir. Bunun tersi durum ise mevduğat sahibinin parasıyla yatırım yaparken işçi, üretim sektörünü toplumun tüm katmanlarını yatırım esnasında piyasayı canlandırırken, bankalarda faizin yüksek olmasıyla yatırım yerine mevduatını faiz getirisinde tutması yatırımların durmasına fakirin çalışarak alacağı nafakanın kesilmesine neden olmaktadır. Bir inşaat başlangıç , bitiş aşamasında 800 kalemin üzerinde sanayi üretimini alışveriş esnasında desteklemektedir. Piyasa canlanmakta para tüm kesimlere can suyu misali ulaşmaktadır. Mevduatın faizin cazip olmasıyla yatırıma gidecek mevduat bankalara konulduğunda bankalar iş dünyasına toplumda paraya ihtiyaç duyan kesimlere bu mevduatı iki katına satarak kazanılması gereken parayı tam tersi bir şekilde borç olarak halkın tüm kesiminden toplayıp mevduğat sahibine aktarırken fakiri,üretim dünyasını , işçiyi sömürüp mevduat sahibinin servetini çoğaltırken ülkenin, temellerinden sarsılmasına neden olmakta toplumda adaletsizliğin, adli olayların çığ gibi artmasına neden olurken küçük azınlık mutlu olsun diye faiz desteklenerek bir soğan soyulurken yaşaran gözler ülke soyulurken görmez oldu gözler.
Avrupa’da , Reto Kormann, Bloomberg ile gerçekleştirdiği mülakatta “Sanal olarak artık faiz ödemiyor olsak bile geçtiğimiz 12 ayda üç buçuk milyar frankın üzerinde müşteri fonu aldık. Güçlü girişi durdurmak ve hatta müşteri fonlarından çıkış sağlamak için ücret sistemimizi sıkılaştırmalıyız.bu nedenle 500,000 euro ve üzerindeki özel tasarruflara yüzde 0.4 ücret uygulayacağını belirtti ve “Bu ücret Avrupa Merkez Bankası’nın banka mevduatları için uyguladığı ceza faizi mevduat sigortası için de ödeme yapacaklar diyerek mevduatı korumak adına sigorta bedeli ve kesinti yaparak üretimi çanlandırmaya çalışırken bizim ülkemizde bankadaki mevduata faiz verilmesi, yabancıların dahi Türk bankaları aracılığı ile ülkeyi soymalarına , Sıcak para adı altında yağma yapar ilken ülke zenginlerininde onlara ayak uydurarak, yatırım yapmak yerine yabancılarla birlikte ülkeyi talana devam ederken, talan ettikleri evin kendi evleri olduğunu unutup hırsızla bir olmaları, İşlediği faiz alma suçunu saklayarak, yakayı ele vermeden namuslu insanlar gibi saygınlıklarını sürdürmeleri; manidardır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?