EĞİTİM ÇAĞINDA BESLENME

EĞİTİM ÇAĞINDA BESLENME

Okullar hem zihinsel, hem bedensel olarak sağlıklı bireyler yetiştirmek zorundadırlar.

Bu durum ilk, orta okul ve liseler için önceliklidir.

Okullarda eğitime verilen değer kadar çocukların buralarda neler yediği bilinmelidir.

Yemekhane, kantin, kafeteryaların belirli aralıklarla görülerek, buralarda satışı yapılan yiyecek ve içeceklerin sağlıklı olup olmadığının sık sık denetlenmesi gerekir.

Özellikle ilk ve ortaokul çağındaki çocuklar çok hızlı bir gelişim sürecindedir.

Bu süreçte aşırı, tek tip beslenme gelişim bozukluklarına neden olur.

Sağlıksız beslenmeye yönelik sorunlar günümüzde hızla artmaktadır.

Bunun sonucu çocuklarda uyku bozukluğu, okul performansı ve öğrenmede düşüş, psikolojik, sosyal rahatsızlıklara neden olabilmektedir.

Bu konularda okullarda sağlıklı, dengeli beslenme ile ilgili yönetici, öğretmen, aile ve çocukların bilinçlenmesinin sağlanması ön sırada olmalıdır.

Geleceğimizin yatırımı olan çocuk ve gençlerimize daha farklı özen gösterilmeli, onlar doğru eğitilmeli ve korunmaları sağlanmalıdır.

Bu eğitimin verilmesinde öğretmen ve aileler birinci derecede sorumludurlar.

Öğretimin en etkili öğesi olan bu ikili el ele vererek, aynı şeritte yol aldıklarında sorunlar aza inecek, başarıyı yakalama daha kolay olacaktır.

Elbette devletin de gerekli önlemleri alma zorunluluğu bulunmakta.

Bilinmesi gereken, eğitim kurumlarının ticarethane olmadığı çocukların sağlığı ve kilolarının dahi düşünülmesi olduğudur.

Okul bünyesinde faaliyet gösteren kantin, kafeterya gibi işletmelerde hangi gıdaların satılacağı bir genelge ile duyurulmakta.

Getirilen sınırlama ilk ve ortaöğretim öğrencileri için isabetli bir karar olmuştur.

Asıl sıkıntı yönetim, öğretmen ve ailelerin işbirliği yapmamasından kaynaklanmakta.

Ayrıca, kantinde satılan ürünlerin tamamı okul çevresinde bulunan bakkal, büfe ve hazır yiyecek satan yerlerde satılıyor olması amaca ulaşmayı zorlaştırmakta.

Burada yönetici, öğretmen ve veli arasında sıkı bir işbirliği devrede olmalıdır.

Çözüm, yasak değil eğitimdir.

Gelir düzeyi düşük olanlar için ucuz ve doyurucu besin kaynağı olduğu düşüncesi aile ve öğretmenlere verilen eğitimle aşılmaya çalışılmalıdır.

Görsel ve yazılı medya aracılığı ile çocuk ve gençlere dayatılan tüketime dayalı yaşam tarzının tek seçenek olmadığı bilinmeli.

Görünen, ev yemeklerinin kaybolması, bir zevk olmaktan çıkışı ve yiyeceklerin giderek mekanik süreçlerden geçen tatsız şeylere dönüştüğüne tanık olmaktayız.

Okul dışında büfe ve marketlerde satılan döner, fast food türü yiyecek ve gazlı içecekler yerine, özellikle ilk ve ortaokul öğrencilerinin beslenme çantalarına, mevsimine göre çeşitli meyve, yoğurt, ayran, yumurta, su, bir dilim ekmek koymak daha yararlı olacaktır.

Zamanında alınmış temiz mevsim sebze, meyveleri marketlerde satılan, kimyasallarla yetiştirilmiş sebzelerden çok daha sağlıklı, temiz, besleyici ve lezzetli olduğu bilinmektedir.

Satılan ürünün markalı olması kısmen güven verir ancak, sağlıklı olduğu anlamına gelmemelidir.

Hangi yaş grubunda olursa olsun fast food, hamburger, cips türü yiyeceklerle dengesiz beslenmeye bağlı gelişim bozuklukları ve hastalık risklerinin okul yönetimi, öğretmen ve ailelerin birlikte alacakları önlemlerle büyük oranda azalacağı gerçektir.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?