Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
DÜNYA YOKSULLUKLA MÜCADELE GÜNÜ İSTERSEN SENDE SÖYLE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ
  • 0
  • 158
  • 21 Ekim 2020 Çarşamba
  • +
  • -

Fırsat bu fırsat…
Daha nerede bulacaksın böyle fırsatı?
Birleşmiş Milletler;
1992 tarihinde ‘yoksulluğa çözüm’ için bir araya gelmişler..
Ve mutabakata vardıktan sonra da;
17 Ekim tarihini; Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’ olarak ilan etmişler…
İşte onun için diyorum;
“Fırsat bu fırsat” diye…
Daha ne zaman bulacağız böyle bir fırsatı?
Mademki 17 Ekim tarihi;
Dünya Yoksulluk Günü…
O zaman bizde dile getirelim yoksulluğumuzu…
Hangi yoksulluğumuzu mu?
Yahu ‘hangi yoksulluğumuzu’ demenin ne alemi var birader!
‘Yoksulluk’ deyince;
Sadece mide açlığımızı…
Çöplerden ekmek topladığımızı…
İmrenerek patronların kurduğu ihtişamlı sofralara baktığımızı anlatacak halimiz yok ya…
Yani kısaca demem o ki;
‘Yoksulluk’ denilince sadece midemiz aklımıza gelmemeli…
Beynimizin hangi konularda aç ve yoksul olduğunu da komplekse girmeden dile getirmeliyiz…
Kısacası;
Hangi konuda ‘yoksul’ isek; onları da dile getirmeliyiz…
Örneğin;
Demokrasi konusunda bir yoksulluğumuz varsa onuda çekinmeden dile getirelim…
Üstelik ‘yoksulluğun’ ölçüsü salt cüzdanın boş olmasıyla…
İş-güç arayanların sokaklarda sabahlamasıyla ölçülmez ki….
‘Hak-Hukuk ve Adalet konusunda herhangi bir yoksulluğumuz varsa onuda söyleyelim…
Başka?
Vallahi bana soruyorsanız ‘başka’ var mı? diye…
Ohoohoooyy!
Bana göre o kadar çok konuda yoksulluğumuz var ki;
Hangi birini sayayım birader?
Örneğin;
Sizlerin canını fazla sıkmadan (aklıma gelenleri) karşıtlarıyla birlikte ifade edecek olursak;
Çıkarılan kirli savaşları alkışlamakta ve desteklemede çok şükür bir zenginliğe sahibizdir de…
Bana göre ‘barış kültürü’ konusunda bir hayli yoksuluz…
Örneğin;
Halkları birbirine düşman edip, savaştıranların kimler olduğunu ‘bilmeme’ konusunda sayısal olarak sizce ‘yoksul’ değil miyiz?
Ülkemizin yeraltı-yer üstü değerlerini sömürenlerin kimler ve kaç kişi olduklarını ‘bilmeme’ konusunda ‘yoksul’ değil miyiz?
Uluslararası tekelci sermayeyle-bir avuç yerli işbirlikçilerin ‘bir avuç dolar’ uğuruna yaşam alanlarımızı yok edenlere karşı ‘direnenlerin’ sayısının ‘bir avuç’ olması ‘yoksulluğumuzu’ göstermiyor da neyi gösteriyor Allah aşkına?
Dört mevsim o bölgeden-o bölgeye koşan ‘mevsimlik işçilerimizin’ sayısı azalacağı yerde; günden günü çoğalıyorsa bu ‘yoksulluğun’ göstergesi değildir de, neyin göstergesidir?
Bir ülkede milli gelir dağılımı eşit olmayıp ve adaletsiz ise…
Yaşama tutunup yaşamak; açlık sınırından-ölüm sınırına gelmişse…
Sömürü düzeni ortadan kalkacağı yerde, günden-güne dahada katmerleşerek, çekilmez hale gelmişse…
Milletvekili seçilenler 2 yıllık bir süre içerisinde ‘kıyak emekli’ olup ve ömür boyu (bugünkü rakamlara göre) 15 bin dolayında maaş alıp ve onu okutan öğretmeni 30-40 yıllık hizmeti olmasına karşın hala 2 bin, 3 bin dolayında emekli maaşı alıyorsa; bunu adına ‘yoksulluk’ denilmez de, ne denir Allah aşkına?
Özetleyerek sonlandıracak olursak sevgili dostlar;
Bundan 8 yıl önce Birleşmiş Milletler bir araya gelmiş..
17 Ekim gününün adını; Dünya Yoksullukla Mücadele Günü olarak ilan etmiş…
İyi ki de etmişler;
Oh be!…
“Fırsat bu fırsat” diyerek azıcık içimi döktüm…
Buyurun;
Belki sizlerinde söyleyeceği ve benim eksiklerimi tamamlayacağı ve ekleyeceği bir şeyler vardır…
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlıcakla kalın…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM