Demokrasilerde kaybetmek de vardır

Demokrasilerde kaybetmek de vardır

Yerel seçimlerin üzerinden bir ay geçti. Fakat İstanbul seçimleri üzerinde iktidarın ve ortağının itirazları sürüyor.
İktidar İstanbul’da kaybetmeyi bir türlü kabullenemiyor. Siz bakmayın iktidar yetkililerinin “YSK’ nın vereceği karar saygılıyız” açıklamalarına…
Kaybetmeyi hazmedemiyorlar!
Oysa demokrasilerde kaybetmek de vardır, kazanmak da…
Vatandaşın tercihine saygı duyarsın, ‘niçin kaybettik’ diye bir süreç analizi yaparsın ve gelecek seçimlere hazırlanmaya başlarsın.
Olması gereken budur.
Fakat AKP bunu yapmıyor. 1994 yılından bugüne yönettikleri İstanbul’u kaybetmeyi bir türlü içlerine sindiremiyorlar.
YSK’ya yapılan psikolojik baskıların nedeni de budur.
O baskılar nedeniyle YSK birbiri ile çelişen kararlar vermek zorunda kalıyor. Hukuk ile iktidarın baskısı arasında bocalıyor…
Bursa Mustafakemalpaşa ilçesinde İYİ PARTİ tarafından yapılan bir itiraz var. İtirazın konusu sandık kurulları ile ilgili.
Dört sandıkta AKP’li belediyede çalışan müdür ve müdür yardımcılarının görev almış olduğunu iptal gerekçesi olarak göstermişti.
YSK, bu itirazı reddetti.
Ret gerekçesi olarak da, ‘seçim takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin oy birliğiyle reddine karar verilmiştir’ dedi.
Bu karar daha önceki yıllarda almış olduğu kararlar ile uyuşuyor.
Fakat bu kararın benzerini bakalım İstanbul seçimleri konusunda da verecek mi? Ara karara bakıldığında soru işaretleri var görülüyor!
Nasıl mı?
AKP’nin itiraz gerekçelerinde ileri sürdüğü iddialardan tekinde; 6 bin 539 sandıkta sandık kurulu başkanının ve 13 bin 84 sandıkta kamu görevlisi olması gereken üyenin kamu görevlisi olmamasını da gerekçe göstermişti.
Mustafakemalpaşa örneğine göre İstanbul seçimleri için AKP’nin sandık kurulları ile ilgili yapmış olduğu itiraz reddedilmeli idi.
YSK böyle yapmadı. Ara kararda iddiaları inceleme kararı verdi.
Muhalefetin itirazına ret, aynı konuda iktidarın itirazına ise inceleme kararı verilmesi çifte standart olarak değerlendirilmektedir.
Çifte standart konusunda başka örneklerde var.
YSK iktidardan gelen itirazlara farklı, muhalefetten gelen itirazlara farklı bakıyor algısı kamuoyuna yerleşiyor.
Bu farklı bakış da iktidar baskısının etkili olduğu, YSK üzerinde psikolojik etki kurduğu çeşitli kesimlerce dile getiriliyor.
Görev uzatmanın diyeti istendiği de söyleniyor!
Bu nedenledir ki bir aydır İBB seçimi üzerinde tartışmalar sürüyor.
İktidar 31 Mart 2019 seçimlerinde İstanbul seçimlerini kaybetmeyi bir türlü kabullenemiyor. Oysa demokrasilerde kaybetmek de vardır.
Yerel seçimlerde kaybedilebilir.
Genel seçimlerde…
Seçim neden var? Sandık seçmenin önüne neden konuluyor?
İktidar kazanınca meşru, atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor. Herhangi bir şaibe olmuyor. Fakat kaybedilince “içime sinmiyor, büyük şaibe var” deniyor!
Bu demokrasiye aykırı bir duruştur.
Ve o duruşta ısrar ediliyor.
Parti içinden kimi sağduyulu seslere rağmen, pek çok hukukçudan gelen uyarılara rağmen…
Demokrasi için “amaç için araçtır” diyen, “demokrasi tramvaya benzer istediğin durakta inersin” diyen anlayış ile İBB seçimleri sonrasındaki anlayış bir biri ile örtüşmektedir.
Oysa tramvaydan indiğin zaman demokrasi yolculuğu sona erer.
Otokrasi başlar.
7 Haziran seçimleri sonrasında benzer davranış sergilendi. Ülkemiz 1 Kasım’a götürüldü…
Şimdi 31 Mart seçimleri sonrasında da o davranış sergileniyor.
O günlerde “istikşafı görüşmeler” ile amaca ulaşıldı.
Ve diğer ‘malzemeler’ de etkili oldu!.
Şimdi de bir aydır YSK üzerinden süreç uzatılıyor. Her türlü baskı yapılıyor. YSK kararı etkilenmeye çalışılıyor.
AKP’nin Kızılcahamam toplantısında İBB seçimleri için söylenen sözler de bu amaçladır.
Çubuk ilçesindeki linç girişiminde de bu sürecin etkisi vardır.
Sonrasındaki sözlerde de…
Sözün özü YSK’nın bir aydır karar verememesi “istikşafı görüşme” sürecini andırmaktadır.
Çubuk olayı ise 1 Kasım öncesinde yaşananları anımsatmaktadır.
Demokrasi adına kaygı duymamız gerekiyor.
Sahip çıkmamız da…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?