DAĞ, FARE DOĞURMAK ÜZERE

DAĞ, FARE DOĞURMAK ÜZERE

Cumhurbaşkanı, hiç beklenilmediği anda TEOG’u kastederek, ‘…bu sistem değişecek, yeni bir uygulama gelecek…’ dedi.

Ertesi gün diğer yetkililer, ‘…evet bu sistem değişmeli, zaten objektif değildi, bırakın çocukları aileler bile büyük sıkıntı içersindeydiler…’ demeci vermeye başladılar.

Önceleri ne olduğunu anlamada zorlandığı anlaşılan MEB  ‘Bakanlığım döneminde eğitimde devrim yaptık, çok başarılı olduk…Bu iyi bir sistem değil, hemen değişecek, hazırlık yapmaya başladık, en iyisini getireceğiz..’ diyerek sahaya indi.

Getirilen her uygulamayı ‘devrim’ olarak veren yandaş medya durur mu?

Verilen görevi eksiksiz yerine getirme yarışı içersinde kaldırılanı karalama, adı konulmayan, belirsizliğini koruyan getirilecek sistemi ise övmeye başladılar.

TEOG’un kaldırılması sonucunda yaşanan belirsizlik devam etmekte.

En mükemmel sistemi keşfedip, uygulamaya koymak elbette zor.

İyinin de iyisi, her zaman var olmuştur.

Yapılması gereken, toplumun tamamı ve geleceğini ilgilendiren bu konularda ortak paydaşların da görüşlerini alarak, katılımlarını sağlamak olmalıydı.

Üzücü olanı, kimseye sorulmadan ‘ben yaptım oldu’ yaklaşımı

16 yıllık AKP iktidarında değiştirilen altı bakanın tamamı da, bir önce gelen bakanın uygulamalarını beğenmeyerek sistem değişikliğine gittiler.

Üstelik, kendi yaptıkları değişikliklerin en mükemmeli olduğunu iddia ederek.

Yapılacak değişiklikle ilgili cumhurbaşkanı ve başbakan açıklamalar yaparlarken, en yetkili makamda bulunan MEB sessizliğini korumakta.

Arada bir ses vermeye çalışmaktaysa da, tribündeki yerini alan seyirci görünümünde.

Her okul MEB denetiminde kendi sınavını yapabilir denildi ama vazgeçildi gibi.

‘En iyi okul, çocuğun evine yakın olanıdır’ söylemi de tutmadı.

Fen, Sosyal Bilimler ve özelliği bulunan, yüksek puanlarla girilebilen diğer liselere öğrenciler nasıl, hangi ölçütlere göre alınacak?

Bu okullarda okumak isteyen öğrencilere sınav yapmayacak mısınız?

Hedef, başarılı çocukların sınavlarda yüksek puan alarak ile girdikleri okulları sıradan duruma mı getirmek?

Ya da, bu okullara girebilmesi mümkün olmayan öğrencilere kapı açmak mı?

TEOG en iyi bir yerleştirme sınavı olmayabilir.

Ancak yerine getirilecek uygulama ve ölçme-değerlendirme nasıl olacak?

Ağırlık kazanan düşünce, okul puanı ve açık uçlu sorularla yapılacak sınav sonucu ortaya çıkan ortalamaların dikkate alınacağı yönünde.

Sonuçta ne değişecek?

Sınav yapmayacak mısınız?

Okul puanının ne anlama geldiği gayet iyi bilinmekte.

Sınav sorularının açık uçlu olmasının da.

Bunları adaletli olarak uygulayabilecek, anlayabilecek yönetici ve öğretmenin nerede?

4+4+4 uygulamasının tamamen acı olan sonuçlarını beklenenden erken aldık.

Ensar ve diğer vakıflarla birlikte yeni yapılan protokolün uygulaması sonuçlarını da  bir kaç yıl sonra alacağız ki, asıl hüsran o zaman görülecektir.

AKP iktidarı döneminde eğitim öyle sıkıştırıldı ki öğrenci, öğretmen, yönetici ve veliye, ‘bir dokun bin ah işit’ durumuna getirildi.

Ders programlarında yapılan değişiklikler ve TEOG, iktidarın eğitimdeki iflasıdır.

Sonuç olarak; önemli gibi görünen şeylerden önemsiz bir sonuç çıkması durumunda söylenen ‘DAĞ FARE DOĞURDU’ deyimi, sistem değişikliğine söylenecek en uygun söylem olmalı. Anlaşılan o ki, dağ fare doğurmak üzere.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?