Yapmayın beyler yapmayın…
Milletin üç kuruşluk keyfi kalmış; onuda kaçırmayın..

Yazıktır…
Ne demek; sen Rum’sun…
Sen Pontosçuların çocuğusun…

Yapmayın beyler yapmayın…
Durup dururken ırkçılığınızı yeniden gündeme getirmeyin…
Halkları din, dil, cins, ırk ayrımı yaparak birbirine düşürmeyin…

Beğensek de beğenmesek de, ne diyordu anayasamızın 10’uncu maddesi;
“Herkes, dil,ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir” diye ifade edilmiyor mu?

O halde neden ırkçılık yapıyorsunuz?
Neden Rum ve Ermeni kimlikli vatandaşlarımızı aşağılamak istercesine siyasi çıkarlarınıza malzeme ediyorsunuz?

Yine elimde olmadan ve ister-istemez sormak istiyorum;
Siz bu ırk ayrımcılığını gerçekten inanarak mı yapıyorsunuz?
Yoksa size verilen rol gereği mi böyle konuşuyorsunuz?

Çünkü azıcık tarih bilgisi olan…
Ve birazcık da duyguları insanlıktan yana olanlar şunu çok iyi bilirler ki;
Dünyada çıkarılan bütün savaşlar egemen ve yönetsel güçler tarafından çıkarılmıştır…
Yani hangi ırktan ve hangi dinden olursa-olsun, halklar hiçbir zaman kendi aralarında savaş ve kavga çıkarmamışlardır…
Ve yüzlerce, binlerce yıl hep bir arada kardeşçe yaşamışlardır.

Tıpkı bizim Anadolu topraklarında Rum’uyla, Ermeni’siyle…
Kürt’ü, Çerkez’i ve Gürcü’süyle…
Alevi’si ve Sünni’siyle..
Papazı, Hahamı, Cami imamı ve Cem Dedesiyle…
Yüzlerce, binlerce yıl aynı topraklarda…
Ve birbirimizin türkülerini söyleyerek…
Acımızı birlikte paylaşıp ve düğünlerimizde birlikte neşelenerek birlikte ve ortak yaşamı paylaşmışız…
Ta ki, emperyalistler bizi birbirimize düşürene kadar hep birlikte yaşamışız…

Eğer bu konuda hala itirazı olanlar varsa -aklıma gelen- tarihsel örneklerden şunları söyleyebilirim…
Örneğin;
İngilizler, birlikte yaşadığımız Rum vatandaşlarımızdan kandırıp ikna ettiklerini para ve silah konusunda finansa edip ve; “Sizlere Doğu Karadeniz Bölgesinde bir Pontos Devleti kuracağız” deyip, Pontosçu Çeteler ortaya çıkana kadar, bu bölgede bütün ırklar barış ve kardeşçe yaşamış…

Ve bunun ispatını ve göstergesini de Rum Kaptan YORGİ’yi Giresun Kasabasında 19 yıl Belediye Başkanlığı yapmış…

Yine başta İngilizler olmak üzere, emperyalist ittifaklar yöremizde huzurumuzu kaçırana kadar, dünyaca ünlü ‘Fotoğraf Sanatçımız’ Ara GÜLER’in ailesi Şebinkarahisar ilçemizde yaşamış…

Bu somut örneklerimizi başka örneklerle süsleyecek olursak;
Sinema ve tiyatro dünyasında (ırkına,inancına bakmaksızın) yıllardır severek filmini izleyip alkışladığımız;
Adile NAŞİD
Ayhan IŞIK
Kenan PARS
Barış MANÇO
Cem KARACA gibi daha birçok sanatçılarımızın bu zamana kadar hiç kimlik sorgulaması yapıp ve onları Rum ve Ermeni menşeli diye sevenleri neden hiç ayrımcılık yapmadı?
Daha doğrusu yapmadık…
Çünkü biz insanı ‘insan’ olarak değerlendiren insandık…

Şimdi kalkış koskoca kelli-fell, göbeği şişi ve boynu yağlı adamlar; siyasi hırslarını öne çıkararak ve söylediklerin sözün önüne arkasına bakmayarak;
“Sen Rum’sun, Pontosçusun” gibi yakıştırmalar yaparak güya aşağılamaya çalışıyor…

Ama öte yandan ‘kırmızı fesliler ve yeşil fesliler’ ortaya çıkıp ve ulu-orta; “Kurtuluş savaşını keşke Yunan Rum’u kazansaydı” diye fetva verirken, her nedense bu ensesi kalın, göbeği tümsek olan yönetsel güçler ve onların kalem efendileri bu konuda hiç mi hiç söz etmiyor…

Şimdi bu duruma güler misin, ağlar mısın?
Yoksa yine sürü psikolojisi şelalesine kapılıp, bu hazretleri ve zatı muhteremleri avuçların patlayıncaya kadar alkışlar mısın?
Yani çık işin içinden çıkabilirsen…

Sizi bilmem ama ben çıkamıyorum…
“Bizde çıkamıyoruz mu dediniz?”

Durun o zaman sohbetimizi Üstün DÖKMEN’in ırkçılığı öteleyen şiiriyle bitirelim…

“Eğer bir gün,
yüzünün renginden ötürü
çıkarsan mahkemeye
“vallahi kalıtımdan oldu” diye korkma
ben sana tanıklık ederim.

insanların,
yüzlerinin ve gözlerinin rengi
başka başka da olsa
gözyaşlarının rengi hep aynıdır.

Yer tanık olsun, gök tanık olsun
bütün doğmuşlarla ve doğacaklarla
tanışmak mümkün
akıllarda ve yüreklerde göz göze geldik bugün
bin yıl önce de bana selam söylediler
bin yıl önceki anneler, annemden az mı sevdiler?
—————-
Hoş kalın
Hoşça kalın
Ne yapın yapın;
Irkçılık yapanlardan uzak yaşayın…