“BEN BİR GARİP BÜLBÜL İDİM”

“BEN BİR GARİP BÜLBÜL İDİM”

Merhaba Sevgili Okurlar ;
Bu güzel Giresun türküsünü eskiler çok iyi bilirde yeniler bilir mi bilmem!
“Ben Bir Garip Bülbül İdim Sarpa Tünedim”
Komşu illerimize baktığımızda gerçekten garip olduğumuz aşikar.
Mesela, komşu ilin üst geçitleri konforlu ,sanki karo taşla döşemiler gibi.İnsan üstünde yürürken bile kendini farklı hissediyor.. Bizimkilerin konforundan vazgeçtim. Yürürken çıkardığı çok sesli koro ritmi bir yana ,altından geçen arabaları görüyorsun. Asansör boşluğu mevcut ama asansörü yok. Ve hatta meydanda bulunan üst geçit in merdivenleri aşınmış. Yağmurlu günde kaymadan inebilmek için korkulukları sıkı sıkı tutmak gerek. Biraz yamulmuş.
Olsun biz böylede mutluyuz.
“Çırpınıp Uçmaya Yoktur Kanadım”
Komşu iller birbirilerine kenetlenip sarılırken bizler uçmaya çalışan,üreten, doğruyu söyleyen ve gösterenlerin kanatlarını yolmak için sıraya girmişiz.
Sonrada hep bir ağızdan “bunun sonu böyle olacaktı, biliyorduk vs.”
“Kara Taşa Bassam İzim Olur”
Kara taşa basanlar bir yana.Basmadım diyenlerin izi aleni ortalarda olsa da üstünü kapatmak için çırpınanlar. İşte bunlara bayılıyorum.
Merkeze yaklaşık bir ila bir buçuk saat süren yaylalarımızı yine sahipsiz bırakmışız.
Yazı ayrı bir çile kışı ayrı.
Komşu ilin kayak merkezi yoğun çalışıyor.Bizimkilerde güzel düşünmüşler. Madem yıllardır kayak merkezi projemiz gerçekleşmedi bizde kızak merkezini faaliyete geçirelim demişler.Çok hoş ve güzel bir fikir. Her kim düşündüyse teşekkür etmek gerekir.
Hatta artık günübirlik tur şirketleri artınca bazı turların egosu yarım kalmış olup ; hafta sonları dilediğinizi tercih ederek çok keyif alacağınız bir yeri görme imkanına sahip oluyorsunuz.
Geçen Pazar bende eşsiz güzelliğe sahip olan Kuzu alan şelalesi,Mavi göl ve Kümbet yaylamıza gittim. Ve il dışından gezmeye gelenlerden mahcup oldum.Tur araçları için yapılan park yerleri karlarla kaplı.Araç çekmeye yer yok.Basamaklar ise buzla kaplı. Ha korkuluklar yokken düşüp can kaybetmek ha merdivenlerden düşüp kol/bacak kırmak.
Kümbet ‘in en can alıcı noktasında karla kaplı yollara hiçbir tedbirin alınmaması,kayan araçlar ve tıkanan trafik. Çarşı içerisinde temizlenen karların kapalı olan dükkanların önüne barikat gibi yığınlar. Hatta cami girişinin kapalı olması ve hatta lavabo girişini de dozer kapatmış.
O’ gün kızak merkezine ulaşıp çocukları ile hoş gün geçirmek isteyen bir çok aile maalesef Kümbet’ten üzgün ayrıldılar.
“Yüce Dağ Başında bir top kar idim
Yel Vurdukça Ilgıt Ilgıt Eridim”
Hal böyle olunca kızak ile kaymaktan tırsan ben boş kalan süremi esnaf ile konuşmaya ayırdım. Esnaf dertli.
Halbuki şunun şurasında Mart ayına ne kaldı ki!
Madem Kümbet Dereli Belediye sınırları içerisinde . Neden Belediye Özel İdare Hizmetlerinden yararlanmıyor.En uçta ki komşu ilin yaylalarına ulaşım rahat sağlanırken ,yayla çarşılarında insanlar rahat rahat dolaşırken bizim çektiğimiz eziyet bizlere revamı .?
En acı sözü bir esnafımız söyledi. Eğer “CANİKLİ” burada olsaydı ne yolumuz nede çarşımız böyle kar ile kaplı olmazdı. Kaldı ki gördüğünüz gibi cami girişimiz dahi tünel girişi gibi.
Sahi Sayın CANİKLİ olsaydı Kümbet yolu işkence yolu olur muydu?
Ne diyordu türkümüzün son dizeleri…
“Evvel Yarin Sevdiği de Ben İdim Şimdi Gurbet Gezen Ben Oldum”
Meramımız kayak merkezi değil. Bari açık olan işletmelerimize doğal güzelliklerimizi yaşamak için gelenlere daha güvenilir bir yol trafiği sağlayalım. İşletmeci düşünmüş .Var olan toprak yolu kızak merkezi haline getirmiş. Yaklaşık kızak ile bir saatte iniş noktasına geliyor. Oradan kızakları tekrar yukarıya taşıyan elemanlara kolaylık sağlamak. Onlar teleferikte istemiyorlar. Yeter ki yol şartları uygun olsun.
Sonra bir çocuğun sesi yankılanıyor kulaklarımda:
Ama anne biz neden buraya geldik ki!
Kaç saatimiz yolda beklemek ile geçti. Şimdi kalan kısmı da karnımızı doyurmak ile geçecek. Peki biz ne zaman kayıp ne zaman kar topu oynayacağız.
Şuraya birde çocukça duygular bırakmalı…
Hiç birimiz masum değiliz çocuklar kadar
Saf ve dürüst değiliz yine çocuklar kadar
Üstelik onlar kadar cesur da değiliz
Ve hatta onlar kadar masum değil yalanlarımız
Gerçekten ağlamayı,gerçekten sevmeyi
ve hatta özlemeyi dahi bilmiyoruz
Büyüdükçe kirlettiğimiz dünyada
Bu gece bu gece çocuk kalmak istiyorum
Masum ve cesur süzülürken gözümden yaşlar
Özledim diye haykırmak istiyorum
Masum ve çocukça…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?