AYNALARA KÜSMEYİN !!!

AYNALARA KÜSMEYİN !!!

Ölçü ve kriter olarak Edille-i Şer’iyye-yi  (Şer’i dellleri, yani Kur’an-ı Kerim’i, Sünnet-i Seniyye’yi, İcmâ-i Ümmet-i ve Kıyas-ı Fukaha-yı) kabul etmiş; Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat-e mensup, vasat derecede bir Müslüman’ım, Elhamdülillah. Öyle bilir ve öyle iman ederiz ki, Müslümanlar için en değerli servet istikamet üzere olmaktır; bu hususta sadece Rabbimizden yardım ister, yalnız O’na iltica ederiz.

İnancımızın gereği olarak, faili her kim ve sebebi her ne olursa olsun, icra edilen hayırlı, yararlı, inancımıza uygun her iş ve eylemi övmek, gerekirse başkalarına duyurmak, gücümüz oranında destek ve yardımcı olmak görevimizdir, vazifemizdir; bundan kaçış asla mümkün değildir,

Buna mukabil işleyeni her kim ve nedeni de her ne olursa olsun, hayata uygulanan, zararlı, çirkin, dinimizin hoş görmediği icraatları da hüsn-i niyetle eleştirmek, hayra tebdili umudu ile tenkit etmek, fail ve destekçilerini de Hakk adına uyarmak yine görevimizdir, vazifemizdir, bundan da kurtuluş yoktur.

“Hakk’ın karşısında susan dilsiz şeytandır” Emr-i Nebevi’sine muhatap olmamak adına; “Din Nasihattır” hükmü gereği elimizden geldiği, dilimizin döndüğü kadarı ile, ilmimizin de el verdiği ölçüde diğer insanlara tebliğde bulunuyor olmamız ve  bu meyanda yaptığımız eleştiri ve yorumlar, belli ki bazı muhitleri gereğinden fazla rahatsız etmekte, birilerinin huzurunu kaçırmaktadır.

Söz gelimi, Allah’ın açık ve net olarak haram kıldığı bazı haramları serbest eden uygulamaları eleştirmemiz dolayısıyla, karşı cenahtan bazı kişiler “Partimize dil uzattınız, Liderimize hakaret ettiniz, haddinizi aştınız, biz size gösteririz, muhalefetle aynı dili konuşuyorsunuz…vs”  dedikten sonra, ağza alınmayacak kadar ağır kelimelerle hakaret ediyorlar, tehdit ve şantaj savuruyorlar, sonra da “Din ile İslam ile alakanız kalmadı” diyerek, bizim cenahta olan kişileri dinsiz sayma, sindirme ve yıldırma iş ve işlemlerini aralıksız sürdürüyorlar.

İşin hakaret, tehdit ve şantaj bölümü önem arz etmez, üzerinde durmaya değmez. Çünkü biz biliriz ve inanırız ki, Allah murad etmedikten sonra, tüm dünya bir araya gelse, kimse kimseye asla bir şey yapamaz. Hem hayır, hem de şer addedilen işler için durum aynıdır.. Bu nedenle Tehdit,  şantaj ve sindirme teşebbüsleri sadece  abesle iştigaldir, yok hükmündedir.

Çirkin ifadeler kullanma noktasında bizim sıkıntımız yok. Zira biliriz ki iyi insanlardan iyi sözler, kötü insanlardan kötü sözler sadır olur Ve’s Selâm. “Kem söz sahibine aittir” derler, doğrudur. Testinin içinde sirke varsa dişarıya sirke sızar, bal varsa bal sızar; mesele bu kadar açıktır ve bu kadar nettir; fazla söze gerek yok.

Din ile ilişiğimizin kesilmesine gelince, burada durmak gerekir. Kur’an-ı Kerim’de mevcut olan 6236 Ayet-i Celile’nin tamamına bir bütün halinde, şeksiz-şüphesiz ve tereddütsüz olarak, kimsenin zoru veya baskısı olmaksızın, kendi hür iradem ve isteğimle iman etmişiz, Elhamdülillah. Kendimize yetecek kadar da olsa, dini ilimlerde bilgimiz vardır, hamdolsun. Kesinlikle eminiz ve iman ediyoruz ki, Allah’ın yolu birdir, O da “Şeriatı Muhammediye’dir. Bunun dışındaki tüm yol ve yöntemler adı, şekli, uygulayanı, mucidi, taraftarı, sevenleri kimler olursa olsun batıldır, hükümsüzdür, şirk kokar.

Hal böyle iken, din ile ilişiğimizin kesildiğini iddia edenler, kendi durumlarına sarf-ı nazar etsinler. Haramları helal kabul edenler, veya edenlere destek olanlar, Kur’an Nizamı’nı hayata hakim kılmakla emrolundukları halde, Allah’ın Kitabı’nı hayatlarına uydurmaya kalkanlar, hayata uyguladıkları ilke ve prensipleri nefis ve hevalarına göre tanzim edenler, bir kısım kurum veya kuruluşların iradesine teslim edenler, ya da kardinallerin tanzim ettiği sözde AB anayasasından alanlar aynalara bakıversinler, aynalara küs olmasınlar.zira aynalar yalan söylemez, gerçekleri aynıyla yansıtırlar.

Binaenaleyh, kimlerin din ile ilişkilerinin nasıl olduğuna, Ruz-i Mahşer’de Dinin sahibi Yüce Allah karar verecektir, dünyada hakeme gerek var mıdır?

Selam ve dua ile…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?