ATATÜRK’TEN KORKANLAR DAHA ÇOK KORKACAKLAR

ATATÜRK’TEN KORKANLAR DAHA ÇOK KORKACAKLAR

Hatta korkudan ıslık çalacaklar!
Korkudan kaçacak delik arayacaklar!

Siz bakmayın elyaftan yelelerini kaldırdıklarına!
Siz bakmayın şimdilik afra-tafra satarak kükrediklerine!
Siz bakmayın fırsatta Atatürk’ün heykellerine saldırdıklarına…
Sağda-solda ağız dolusu çirkin küfürler yaptıklarına…
Nerede ‘Atatürk’ ismi varsa; tabelalarını indirip çöpe attıklarına.
Siz bakmayın nerede bir ‘Atatürk’ sözü geçse veya bir yere ismi verilse korktuklarına…

Daha da çok korkacaklar…
Hatta korkudan kaçacak delik arayacaklar!
Gün gelecek korkudan altlarına yapacaklar!

Duydunuz mu bilmem…
Sağır sultan duyduğuna göre mutlaka sizlerde duymuşsunuzdur diye düşünüyorum…

Rize-Fındıklı ilçemizde 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinden on gün önce yanı 19 Mart 2019 tarihinde Belediye Bahçesi Parkı adını değiştirerek ‘Millet Bahçesi’ ismi veriliyor.

Daha sonrada Fındıklı Belediye Başkanı Meclis kararıyla parkın adını “Atatürk Parkı” şeklinde vermek istiyor…
Ve alınan ortak kararla da ‘Atatürk Parkı’tabelası parkın kapısına asılıyor…

Ancak ne var ki ilçe kaymakamı ‘Atatürk’ isminden rahatsız oluyor…
Ve gerekçe olarak da; “kamu yararı yok” diyor…

Hani böyle durumlarda hep söylenir ya;
“Hey yaradan Allah’ım hey!”
“Ne günlere kaldık yarabbim?”
“Biz ne gibi kötülükler yaptıkta bize bunları laik görüyorsun!”

Sahi bu neyin nesi?
Atatürk’ün kurduğu devletin koltuğunda oturan kooooskoca bir kaymakam, siyasilerden ve seçilmişlerden daha çok Atatürk’ü savunması gerekirken, tam tersi Atatürk’ün isminden ürküyor…
Adeta korkuyor…

Vay be!
Cahil-cühela takımının Atatürk büstüne ve heykellerine saldırı yaptığında “münferit” bir olay veya “meczuptur” deyip, üzerinde pek durulmuyordu ama, peki bunu nasıl yorumlayacağız?

Yaşı altmışın üzerinde olanlar çok iyi anımsayacaklardır diye düşünüyorum; 1966 yılının 1 Nisanında İzmir’de bir Atatürk düşmanı önce namaz kılıp ve daha sonra da elindeki baltayla Atatürk heykeline vurmaya başlamıştı da…

Bu haber ülke sathında duyulunca Mahir Çayan öncülüğünde üniversite öğrencileri heykelin önünde ‘Atatürk’e bağlılık nöbeti’ tutmuşlardı…

Olaylar 1966 yılından sonra gün be-gün daha artmaya ve siyasi iktidar Atatürk ilkelerinden uzaklaşmaya başlayınca da Deniz Gezmiş ve arkadaşları 1969 yılında Samsun’dan Ankara’ya kadar “Tam Bağımsızlık Mustafa Kemal Atatürk Yürüyüşü” yapmışlardı…

Demem o ki; Atatürk bu dünyadan ayrıldıktan sonra onun miras ve manevi değerlerine saldırı hiç eksik olmamıştır…
ve hala da devam etmektedir…
Hatta son yıllarda -tam gaz- atağa kalkmışlardır ama nafile!

Çünkü Atatürk’e sadece bu ülkenin yurtseverleri değil, dünyanın birçok ülkesinde ona karşı sevgi yumağı büyümektedir…
Tabi emperyalist yönetici güçler ve onlarla işbirliği yapan yönetici takımı hariç…

Son söz;
Atatürk’e karşı kin ve düşmanlık besleyenlere, bundan yüz yıl öncesini anımsatmak isterim…
Tabi anımsamak isteyene…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?