ARADA-BİR DOSTLARLA BULUŞMAK YAŞANAN MUTLULUĞU PAYLAŞMAK

ARADA-BİR DOSTLARLA BULUŞMAK YAŞANAN MUTLULUĞU PAYLAŞMAK

Merhaba dostlarım,
Merhaba sayfa arkadaşlarım…
Sayfa sohbetimizin ‘üst başlığında’da ifade ettiğim gibi bazen arada-bir eski dostlarınızla buluşmak güzel olduğu gibi pek şık karşılanmasa da…
İnsanın kendini ilgilendiren özel duygularını anlatması pek ‘etik’ sayılmasa da…
Hani Bedri Rahmi Eyüpoğlu ‘faydalı’ şiirini şu dizelerle bitirir ya;
“……
Güzel dediğin her Allah’ın günü
Yanıbaşımızıda olmalı
Yağmur misali hem gözümüze, hem gönlümüze
Hem toprağımıza yağmalı
Güzel dediğin yağmur misali hepimizin olmalı”
Dizelerinden cesaret alarak ve en samimi duygularımla da tüm ‘güzellik ve mutlulukların’ hepimizin olması dileğimle;
Siz değerli dostlarımın ‘hoşgörü limanına’ sığınıyor ve bu hafta sonu yaşadığım mutluluğu sizlerle paylaşmayı düşünüyorum…
Ve konuya özet olarak şöyle girmek istiyorum;
Bir zamanlar bizlerde genç ve zıpkın gibi delikanlıydık!
Herkes gibi bizimde geleceğe dair -kendimizce- düşlerimiz vardı!
Her birimiz en güzel kızların peşinden koşup, tavlayıp düşünür ve diğer konularda da; yine kimsenin ulaşamayacağı yüksekliklere kurardık düşlerimizi!
Ya mahallenin en güzel kızını tavlamayı düşünürdük!
Ya -futbol oynuyorsak- kendimizi bir zamanlar ülkenin en büyük futbolcusu olmayı düşlerdik!
Yani kısacası; herkesin imrendiği, parmakla gösterdiği bir kişi olmak istediğimiz gibi (hangi konuda düş kuruyorsak) ülkenin ve hatta dünyanın en ‘şöhretli’ kişisi olmayı düşlerdik!
Demem o ki; çocukluğumuzda ve gençliğimizde bizlerde kendi ölçeğimizde “yastık düşleri” kurardık!
Kurduğumuz bu güzelim düşlerin bozulmaması için en yakın arkadaşlarımızdan bile saklar ve asla toz kondurmazdık!
Sizlerinde bizimkilere benzer düşleri varsa; ne kadarı gerçekleşti veya gerçekleştirebildiniz onu bilemem ama bizim düşlerimizin birçoğu yarım kaldı…
Yani demem o ki; üzerine kurduğumuz düşlerin birçoğu patinaj yaptığı gibi birçoğu da yokuşu çıkamadı!
Fakat azda olsa ve gençlik yıllarında kurduğumuz düşlerimizin bir başka versiyonu veya simetriği de olsa, bazı düşlerimiz farklı bir şekilde de gelişse, bizleri mutlu edecek olaylarda yaşıyoruz…
Örneğin benim çocukluk ve gençlik yıllarımdan bu yana en yakın arkadaşım olan Engin Türker’le bazen birbirimizden sakladığımız düşlerimiz olduğu gibi ‘sır arkadaşlığına’ dayalı olarak, ölünceye kadar birbirimize söz verdiğimiz ve ‘sır sandığında’ sakladığımız sırlarımız da vardı…
Sevgili arkadaşım Engin Türker, geçmişte kurduğu düşlerinin birçoğunu gerçekleştirerek, bugün çok önemli bir mevkiye geldi..
Yani bugün HABAŞ Endüstrileri Genel Müdürü olduğu gibi aynı zamanda Anadolu Bankası Yönetim Kurulu Üyesi…
Çocukluk ve gençlik yıllarımızda olanaksızları olanağa çevirerek birlikte futbol oynamaya çalıştık…
Meslek konusunda farklı alanlarda yol aldık…
Güya gençliğimizde kurduğumuz düşlere göre ” büyük futbolcu” olacaktık; olamadık…
Çocuklarımızı da futbolcu yapamadık…
Şimdi sıra geldi -gerçekleştiremediğimiz düşlerimizi- torunlarımız üzerinde gerçekleştirme düşleri kurmaya!
Ve bizlerin gençliğimizde kurduğumuz ama gerçekleştirmeyi bir türlü beceremediğimizi, torunlarımızın üzerinde kurduğumuz düşlerimiz gerçekleşir mi, gerçekleşirse o günleri bizlerde görür müyüz onu bilemem ama;
Bu hafta sonu, yani Pazar günü Giresun Spor Okulunun dört il üzerinden organize ettiği; Giresunspor Okulu öğrencilerinin futbol müsabakasında benim torunum Deniz Eren’de top oynadı…
Ve sevgili arkadaşım Engin Türker’le birlikte izledik…
Ve sevgili arkadaşım Engin Türker, yetmiş yaşına gelmesine rağmen hala futbol oynadığı yılların gençlik heyecanını yaşıyor ve bu nedenle de torunuma hem moral vermek ve hemde bu mutlu günümüzü ‘kayıt altına almak istercesine’ Deniz Eren’le birlikte resim çektirdi…
Onlar birlikte resim çektirirken ise, benim ‘yaşlı düşlerim’ beni taa gerile alıp götürdü!…
Mutlu günler hepimizin olması dileğimle…
Hoş görün,
Hoşça kalın…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Mobil Sürüme Geç