ANKARA’YA GÖNDERİLEN RESUL (!)

ANKARA’YA GÖNDERİLEN RESUL (!)

İlk duyduğumda ben de irkildim doğrusu. Ankara’ya gönderilen resul de kim? Bizim Ankara’ya peygamber gönderilmiş de bizim haberimiz mi yok? Meğer çok cahilmişiz! Çeyrek yüzyıldır hocalık yapıyoruz bir de!
Sadede gelelim. Efendim bundan yaklaşık iki ay kadar evvel “Allah ile Aldatmak” başlıklı bir yazı yazmıştım. Takip edenler bilir. Yazının yayınlanmasından sonra, yazıda adı geçen sahte Peygamberin müminlerinden biri olduğu açıkça belli bir vatandaş söz konusu yazımızdan alınmış olmalı ki hidayet bulmam için bana mail atmış. Karşılıklı yazışma tam 7 adet mail ile sona erdi. Şimdi bu vatandaşın yazdıkları bağlamında bu konu etrafında konuşalım diyorum. Zira ülkemde din adına ne tür sapkınlıklar oluyor fikir vermesi babından yazdıkları önemli.
Karşımızda Allah’a, Peygamber’e ve Kur’an’a iman eden insan profili var. O zaman mesele ne? Mesele şu: Allah’ın ilahlığı tamam. Hz. Peygamber inkâr edilmiyor. Kur’an da tamam. Ama Kur’an’ın her ayetini kendilerine göre yorumluyorlar. Öyle ki İskender’in Resul olarak gönderilmesinin delili de yine Kur’an’dan getiriliyor!
İşte bu yüzden ismi bizde mahfuz bu şahıs ilk mailinde benim hidayet! bulmam için bol bol ayet ve hadis soslu bir anlatım yapıyor. Bu örgütün anahtar kelimesi “Allah’a ulaşmayı dilemek” Okuyucularımız buna dikkat ederek okudukları metnin kime ait olduğunu da kısa sürede çözebilirler.
Bu sapkın tayfa dini kavramları da işine geldiği gibi kullanıyor. Bunlara göre güya Kur’an’a göre resul sadece Hz. Muhammed değilmiş! Bunu da yine Kur’an’dan sözde delillerle ispatlıyorlar. Kelime oyunları ile kendilerine pay çıkarıyorlar. Nebi resuller, veli resuller, melek resuller, cin resuller ve alelâde resuller şeklinde resul türleri varmış. Tabi burada asıl gaye İskender’i bu kategorilerden birine sokup peygamber ilan etmek.
O yüzden muhatabıma: “Kur’an’ı yüzüne bile okuyamayan, onun bunun karısına-kızına sarkıntılık eden adam “Veli Resuller” kategorisine giriyor öyle mi? Bu mailleri boşuna gönderiyorsun. Bu adamın farklı isimlerle illerde dernek kurdurtarak faaliyetlerde bulunduğunu biliyoruz. Milleti uyarıyoruz. Bizzat bulunduğum yerde iki faaliyetinizi engelledik. İfsadınıza müsâde etmedik, etmeyeceğiz” dedim.
Ne cevap alsak iyi? Biz iftira atıyormuşuz. Bizimle ayet ve sahih hadisle konuş diyor vatandaş. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Bu zihniyetteki sapkınlarla ayet ve hadislerle konuşmanın boş uğraş olduğunu bildiğimizden işi makaraya alıp makaraya sarıyoruz.
Muhatabım bana kazık! gibi bir sual yöneltiyor. Cevap veremedik tabi! İlmimiz yetmedi belli ki. Ama adamlar aşmış! Sual şu: “Kasas Sûresi 59. Ayete göre ANKARA’YA gönderilen resul kim? Madem İskender bey şöyle böyle diyorsunuz. O zaman bize Allah’ın Ankara’ya gönderdiği resulün kim olduğunu söylemeniz lazım” Cevabını siz verin artık. Bizim ilmimiz yetmedi! Allah Ankara’ya, dolayısıyla Türk milletine resul göndermiş duydunuz mu? İman etmezsek cehennemde yandık arkadaş!
Bu yeni dinin davetçisi vatandaş yeni dinlerinin münkiri ben denizi uyarmak için Kur’an’dan konuşmaya(!) devam ediyor. Nisa 64. ayete göre bizim İskender’e tabi olmamız gerekiyormuş. Resulün kim olduğunu da bizzat Allah’tan öğrenecekmişiz. Nasıl mı? Bakara 45′ e göre hacet namazı kılarak. Tabi bizde bunlar ne gezer? Olmadığı için de kendimize yazık ediyoruz(!)
Cehennemde milyonlarca sene işkence görecekmişiz. Şeytan bizi cehenneme, bunlar ise cennete davet ediyormuş. Ama yine de kurtuluşumuz varmış. Bunun için yapacağımız iş çok basit. Allah’a ulaşmayı dilemek. Bu kadar. “Gelin Allah’a ulaşmayı dileyin. Kurtulanlardan olun” diyor bu İskender mümini zat. Bunları kabul etmezsek Kabe’yi yıkmaya gelen Ebrehe gibi helak olacakmışız. Maide 56’ya göre de İskender’i dost edinenler galip geleceklermiş. İskender Allah’ın Mehdi Resulü, bunlar da ona tabi olan müminlermiş. Ve muhakkak galip geleceklermiş. Bizler ise Allah’a, resulüne ve müminlere savaş açmışız.
Bilmeliymişiz ki Allah da bize savaş açmışmış (!)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?