ABACI BÜKÜ’NÜN; DÜN VE BUGÜNÜ – 4

ABACI BÜKÜ’NÜN; DÜN VE BUGÜNÜ – 4

 

“ORMAN ÜRÜNLERİ VE İŞLETMECİLİĞİ”

Giresun’un en büyük ‘yerleşkelerinden’ birisi olan “Abacı Bükü” semti (bugünkü adıyla) “Aksu Mahallesi” 6 bin dolayında yerleşik bir nüfusa sahip olup, okulların eğitim-öğretime başlamasıyla bu sayı; öğretmenlerin ve öğrencilerin günlük giriş-çıkışlarıyla 10 bin dolaylarında falan oluyor…

Çünkü birçok okulun bulunduğu okullar bölgesi Abacı Bükü (yani bugünkü adıyla) Aksu Mahallesi…

Şimdi tekrar Abacı Bükü’nün dününe ve tarihçesine geri dönecek olursak…
Osmanlı dönemi ve 1800’lü yılların son çeyreği ve 1900’lü yılların girişi ve ilk çeyreğinde Abacı Bükü Semti ve Aksu Ağzı denilen mevkide bir Rum İş Adamıyla, Osman Ağa ve Kayın-pederinin de ortak olduğu 8 Hızarlı ve yaklaşık 50-60 kişinin çalıştığı ‘Kereste Fabrikası’ vardı…

Giresun ilinin (bugünkü mülki sınırları içerisinden) tarif edecek olursak, en büyük ve en geniş ormanlık alanı Dereli İlçesi mülki sınırları içerisinde bulunmaktadır..
Ancak (yaklaşık) 1950’lili yıllara kadar Dereli ilçesine ve orman bölgelerine doğru-dürüst yol olmadığı için ‘Ormanlardan-Sahile’ tomruk nakliyesi Aksu Deresinin üzerinden yapılırdı…

Yani ormanlardan kesilen tomruklar (baharın girişinde dağlardaki karlar eriyip, Aksu deresinde sular taşkın hale gelince) nakliyesi yapılması gereken tomruklar; yörenin gündelik yevmiyeli işçileri tarafından (ellerinde yöre diliyle ‘basana’ dedikleri) sırıkları levye görevi yaptırıp; derenin akışkan gücüyle, kendi gücünü ortak bir kuvvete dönüştürerek, tomrukları dağlardan-Aksu ağzına kadar nakliyesini yaparlardı…

Ve SEKA Kağıt Fabrikası yapılana kadar, dağlardan-sahile nakliye edilen tomrukların depolanıp-istif edildiği mevki ise; Abacı Bük’ündeki bazı -dere kenarı düzlükleri- olduğu gibi Aksu Ağzındaki kumsal düzlüktü…

Daha sonraları SEKA Kağıt Fabrikası yapılınca, dere üzerinden tomruk nakliye etme işine son verilip, ormanlardan kamyonlarla taşınmaya başlandı…

(Şimdi burada söz SEKA’dan açılmışken, bu fabrikanın yöreye sağladığı ekonomik kazanımlardan ve işlevsellikten söz etmeden de geçmeyelim…
Hatta ‘Abacı Bükü’ üzerine birkaç gündür yaptığımız seri sohbetimizi SEKA ile ve günümüze bağlayarak bitirelim)

İlimizde SEKA Kağıt Fabrikası varken; bir canlılık ve bir devinim vardı…
Çünkü fabrikada 1500 kişiye yakın insan çalışırdı…
Bu 1500 rakamını ailenin bakımı üzerinden hesap edilirse; en az on bin kişiye yakın insan bu fabrikadan beslenirdi…
Fabrikanın çeperindeki esnaflar başta olmak üzere Giresun ilinin tüm geneli SEKA Kağıt Fabrikasının kazanımlarından payına düşeni alırdı!…

Ki; ormandan tomruk taşıyan kamyoncular vardı…
Fabrikadan sanayi bölgelerine kağıt taşıyan kamyonlar vardı..
Köylerden ve kasabalardan fabrikaya işçi taşıyan minibüsler ve dolmuşlar vardı…
Kısacası; SEKA Kağıt Fabrikası, sadece çatısı altında çalışanları değil, il genelindeki tüm insanlara ekonomik olarak yararı vardı…
Daha sonra da bildiğiniz gibi KAPATILDI…

Ha, şimdi yerine ne’mi yapıldı?
Koooos-koca, 28 bin kişinin doya-doya, gerine-gerine, arkasına yaslana-yaslana futbol izleyeceği “Çotanak Arena Stadyumu” yapıldı…
Ve şimdi tekrar “Niye?” fabrika yıkıldı da, yerine futbol stadyumu yapıldı? diye soruyorsanız…
Size en kestirme yoldan (bir zamanların) İspanya kralı Franko’yu anımsamanızı salık veririm!…

Veeeee!…
Uzun sözün kısası; yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik!…
Yani üç-dört gündür kafanızı “Abacı Bükü” muhabbeti ile şişirdik!
Şimdi son sözlerimizi söyleyip, özetleyecek olursak;
Bugün ismi belediye kayıtlarına göre “Aksu Mahallesi” ve daha önceki adı “Abacı Bükü” olan semtin veya tarihi yerleşkede; dünden-bugüne tarihi ayak izleri bir hayli zengin…
(onun için bugüne kadar yazdıklarımızı da bir özet kabul edin)

Osmanlı döneminin son yüzyıllarında 16 haneyle başlayan “Abacı Bükü” öyküsü, bugün nüfusu on binlere yaklaşan bir nüfusa sahip…

Bir başka sohbette buluşmak üzere şimdilik hoş kalın…
Hoşça kalın…
Geçmişe ve yaşadığımız dünyaya duyarsız kalmayın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?