Bakkallar Odası Başkanı Osman Şen, tedbir alınmasını istedi.
Bakkallar Odası Başkanı Osman Şen, tarım ve hayvancılığın iyi yönetilmediğini vurguladı.
Başkan Şen, “Ömrünün yarıdan çoğunu gıda sektörünün içinde geçiren birisi olarak yıllar önce Türk tarım ve hayvancılığının iyi yönetilmediği konusunda bazı uyarılar yapmış ülkemizin temel gıda maddelerinin de gittikçe dışarıya bağımlı duruma geldiği konusunda endişelerimizi kamu oyuyla paylaşmış ve bu konuyla ilgilide acilen milli bir tarım ve hayvancılık projesinin hazırlanması gereğinin altını çizmiştik. Gıda işiyle ilgili meslek odasının başkanı ve bir sivil toplum örgütü üyesi olarak çok önemli ve de tehlikeli gördüğüm bazı konular hakkında ilgililerin dikkatini çekmek istemiştim.”dedi.
Şen şöyle konuştu: “TARIM ARAZİLERİNİN imara açılarak yok edildiğini altı yedi ülkenin sebze ve meyve ihtiyacını karşılar denilen Çukur ovanın nasıl fabrika mezarlığı haline getirildiğini düz arazilerin hafriyat maliyetlerinin düşük olması sebebiyle büyük müteahhitlerin gözdesi durumunda olduğu için resmen yağmalandığı konusunda uyarılar yapmıştık. Aslında bu uyarıları ziraat odaları başta olmak üzere tarımla ilgili bütün kurum ve kuruluşların yapması gerekirken kimsenin sesi soluğu çıkmadı. Böyle olunca da başta Nohut ,Mercimek, Şeker, Buğday, Pirinç gibi temel gıda maddeleri olmak üzere bir çok gıda maddesini çeşitli ülkelerden ithal eder duruma geldik. Ne yazık ki aynı tehlike sebze ve meyve üretimi içinde geçerli çünkü üretici artık alın terinin emeğinin karşılığını alamıyor ürettiği mahsulüne Pazar bulamadığı için ürününü ya tarlada çürümeye terk ediyor ya yakıyor yada döküyor.
Son zamanlar da meyve bahçelerinin kesildiğine de şahit oluyoruz. Üretici alın terinin emeğinin karşılığını alamadığı taktirde toprağını yok pahasına elinden çıkarır o zaman güzelim tarım arazilerinin üzerinde gökdelenler beton yığınları yükselir. Ben yetkililere soruyorum bu talan böyle devam ederse yetmiş seksen milyonluk nüfusun gıda sorununu nasıl hallede çeksiniz. Yakın bir zamana kadar TARIM da kendi kendine yeten bir ülke iken dışarıya bağımlı hale gelmek bu ülkenin kaderi değil üstelikte dünyanın en kaliteli en verimli topraklarına sahipken diğer bir sıkındı da hayvan yetiştiriciliğinde yaşanmaktadır artık et fiyatlarının yanına yaklaşılmaz oldu dar gelirli fakir halkımızın çoğu ETİ bayramdan bayrama görüyor bir kısmı ise belki de aylar sonra sofrasına oda tadımlık olmak kaydıyla et koyabiliyor.
Dünya çalkantılarla dolu bir süreçten geçiyor Savaşların doğal felaketlerin yaratacağı olumsuzlukları yani her türlü kötü ihtimalleri göz önüne alarak acil bir tarım ve hayvancılık seferberliği başlatmalıyız. Bu koşullar da gıdada fiyat istikrarı sağlamak mümkün değildir. Nitekim buna paralel açıklanan Enflasyon rakamları da sağlıklı değil ben şahsen TUİNK enflasyon ölçümünü hangi ürünler üzerinden yaptığın bilmiyorum amma sadece bir örnek ten hareket edersek gecen sene fiyatı BEŞ, ALTI lira civarında olan NOHUTUN fiyatı neredeyse ONBEŞLİRA civarlarına yaklaştı diğer temel gıda maddelerinde durumu aynen hal böyle iken enflasyon ölçümlerini yapanlar sanki bir şeyleri kamuoyundan gizlemişler.
Kurumların böylesi durumlarda bilerek veya bilmeyerek yapacakları hatalar hem sosyal adaleti hem de sosyal barışı tehlikeye sokar zararı da halkımız ve devletimiz çeker. Birde fiyatların bu şekilde yükselmesi MERDİVEN altı tabir edilen insan sağlığına inanılmaz zararları olan kaçak kontrolsüz şekillerde üretilen ürünleri cazip hale getirir bu ürünlerin yoğun olarak tüketilmesi halinde toplumun sağlığı ciddi manada tehlikeye girer hastanelerdeki yoğunluğun bu kadar hastalığa yol açan etkenlerin başında sağlıksız gıda ürünlerinin olduğu kesindir.”