17 Eylül 1961 Pazar Hüzünlü Gündür

17 Eylül 1961 Pazar Hüzünlü Gündür

Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak yazılan günün yıldönümü:
“57 yıl önce bugün bu milletin en çok sevdiği evlatlarından üçünü, nefret ve kinin uğursuz bulutları altında 27 Mayıs’ta başlayan eşkıya hareketine, demokrasi davası uğruna şehit verdik.
Onlar, bir büyük davanın savunucuları idiler. Tarihi misyonuna uygun bir şekilde bulunduğu coğrafyanın merkezinde konumlandırmalarıydı. Onlar, bugün eksikliğini derinden ve şiddetle hissettiğimiz onurlu, haysiyetli bir büyük davanın savunucuları idiler.
27 Mayıs ve 17 Eylül tarihleri, mertlerin iktidarına namertlerin zulmünün simgesi ve en büyük darbesidir. Zeybeği, idam ettiler amma, davası dimdik ayakta duruyor.
Yüksek ruh, o millet ve vatan sevgisi, demokrasi şuuru, bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır.
“17 Eylül, demokrasimizin matem günüdür. Milletin sevgilisinin vahşice katledildiği gündür. Menderes’e milletimizin muazzam sevgisi vesayetçi jakoben zümreyi çıldırtmıştı. İşte 27 Mayıs ve 17 Eylül bu ‘iki sevgiliyi birbirinden ayırma’ operasyonlarıdır.
Tek bir Partinin pek çok Millet isteğine cevap verememesi üzerine
‘Yeter! Söz Milletindir!’ diye haykıran
Aydın Efesi ile Milletimiz arasında ebedi bir sevgi bağı oluşmuştu.. Bu bağ idam sehpasında son bulacağını sananlar, Milletimizin gönlünde ilelebet kopmayacağını anlayamadılar.
Milletimizin gönlünde sonsuza dek şerefli bir davanın şehitleri olarak tarihe geçtiler.
Hiç şüpheniz olmasın ki, O bir şehittir. ‘Demokrasi Şehidi’ filân diyerek lâfı sulandırmanın âlemi yok
O takdirde Hz. Ali’yi, Hz. Hüseyin’i şehit edenler kâfir miydi?
Rahmetli Adnan Menderes, tam 10 yıl gecesini gündüzüne katarak, bütün kalbiyle inandığı Allah’ın rızasını kazanmak için hizmet etti.
O, tam bir halk adamıydı.
Sevgiyle beslenen bir derviş gibiydi.
Halkın arasında insanlarla kucaklaşırken gözlerinden sevgi ışıldadığını anlatırlardı.
Rakipleri gibi halka tepeden bakmaz, halkın ismini onların deyişiyle ‘Hasoların, Memoların’ Başbakanıydı.
Menderes, Türkiye Cumhuriyeti’ni demokratikleştiren kişidir. O’nun döneminde gerçek bir ‘halk ihtilâli’ yapılmış ve jakoben oligarşinin hâkimiyeti sarsılmıştır.
O, ‘köylüyü efendimiz’ yapmış, yani halkı egemenlerin zorbalığından kurtarmıştır.
10 Altın Yıl’da gerçekleştirdiği hizmetleri uzun uzadıya anlatacak değiliz. Lâkin bir hizmeti vardır ki aslâ unutulmayacaktır:
Bugün semalarımız ‘Tanrı uludur’ yerine ‘Allah ü Ekber’ nidaları ile inliyorsa bunu O merhuma borçluyuz.
Adnan Menderes, sevabıyla, günahıyla, hizmetleri ve hatâlarıyla artık tarih oldu. Bu necip millet O’nu çok sevdi…
Milyonlar çocuklarının adlarını ‘Adnan’ ve ‘Menderes’ koydular.
Yaşarken O’nu sevmeyen CHP yanlıları da, ölümünden sonra sevdiler veya en azından yapılan haksızlıklara üzüldüler.
27 Mayıs Cehennemi’nde olan biteni hiç insan bugün hoş görmüyor.
‘Üstâd’ın Menderes için yazdığı ‘O Zeybek’ adlı ağıttan bir beyitini tekrar yayınlıyorum:
‘Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;
Zeybeksiz yolları gözetle, ağla!’
Genç nesiller Adnan Menderes’i merak ederlerse, İşte Adnan Menderes budur.
Yeni nesillere gerçekleri aktarmak, onları demokrasi konusunda bilgi sahibi arşivi olmasını sağlamak için Menderesin hayatını okumalar tavsiye ederim.
Ömründe yarım asrı devirmiş çoğu kimseye Menderes’i sorduğum zaman hüzünlenirler. Biraz içi buruk birazda özlemle anar Rahmetliyi.
Türkiye’nin belki en zor yönetim sürecine imzasını atmış bir ülkenin idama gönderilmiş başbakanını anarken, insanların gözlerinin dolduğuna ve bunca yıl aradan sonra bile kabullenemediklerine çok şahit olmuşumdur.
O’nu ve O’nun gibi şehadet şerbetini içen bakan arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı, içlerimiz acı dolu olarak minnet, şükran ve rahmetle yâd ediyoruz.
Onları şehit eden alçakları kimse hatırlamıyor; lâkin Adnan Menderes ismi, Türk tarihine ve Türk Milleti’nin gönlüne ebediyen unutulmayacak şekilde yazılmıştır.
Asırlar geçse de bu milletin gönlünde Menderes sevgisi hiç bir zaman eksik olmayacaktır.”Menderes ve iki bakanı Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan sevgisinin 57 değil, 570 yıl geçse de bu milletin gönlünde artarak devam etmektedir.
Rahmetli Dedem, Babamın bizlere anlattığı çocukluk yıllarımın güler yüzlü, nurlu Başbakanı Adnan Menderes’i ve Bakanlarını gözyaşlarımla, minnetle ve rahmetle yâd ediyorum.
Nûr içinde yatın. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
27 Mayıs başta olmak üzere bütün darbeleri, bütün demokrasi dışı müdahaleleri bir kez daha telin ediyoruz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?