15 TEMMUZ TARİHİNİN İKİ ORTAK BELGESİ BİRİ 6,FİLO EYLEMİ-DİĞERİ DİNCİ DARBESİ

15 TEMMUZ TARİHİNİN İKİ ORTAK BELGESİ BİRİ 6,FİLO EYLEMİ-DİĞERİ DİNCİ DARBESİ

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bu 15 Temmuz tarihini bir türlü sevemedim gitti…
Bazılarına uğurlu gelebilir ama bana biraz uğursuz gibi geliyor!

Niye böyle düşünüyorum?
Çünkü diyorum; “1968 yılının 15 Temmuz tarihinde 6.Filo denilen ABD Donanması işbirlikçilerin daveti üzerine İstanbul’a gelmiş ve bize gözdağı vermeye ve boy-gösterip, caka satmaya çalışıyordu…

İşin en düşündürücü ve utanılacak tarafı ise ABD sevdalılarının genelevleri beyaz badana boyalarla boyatıp ABD’li Conileri en iyi şekilde ağırlayıp göze girme yarışları yapmalarıydı…

Ve bu onursuzluğa tahammül edemeyen devrimci gençler bu utanç verici hazırlıkları karşı çıkmak isterler ve aynı zamanda ABD Donanması 6.Filoyu protesto etmek için bir araya gelirler.

Harun Karadeniz’in öncülüğünde hareke geçen devrimci gençler Dolmabahçe’den Taksime doğru yürüyüşe geçerler…

Devrimci gençler 6.Filoyu protesto eylemlerini sürdürürken, diğer yandan ise Siyasi İslamcıların medya patronu Mehmet Şevki Eygi ve (yıllar sonra meclis Başkanı olacak) İsmail Kahraman gibi siyasi dinciler, halkı ‘Devrimci gençlerin yaptığı eyleme karşı çıkmaya ve isyan etmeye davet etmişlerdir…
Ve bu da yetmemiş 6.Filoya dönüp gıyabi namaz kılmışlardır…

Devrimci gençlerin 6.Filoyu protesto etme yürüyüşü sırasında;
İstanbul Teknik Üniversite yurdu basılıp 30 öğrenci gözaltına alınmış ve 47 öğrenci dövülerek hastanelik edilmiştir…
Ayrıca Vedat Demircioğlu isimli bir devrimci öğrencide yurdun penceresinden aşağıya atılarak öldürülmüştür…

Devrimci öğrenci liderlerinden Harun Karadeniz, olayların daha çok büyümemesi için bütün ilgili makamların kapısını çalmış ve hatta dönemin Cumhurbaşkanına bir mektup bile yazmıştır ama hiç kimse bu seslenişe kulak asmamıştır…

İsterseniz hiç zaman geçirmeden sizleri Harun Karadeniz’in, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a yazdığı mektubu gelin birlikte okuyalım;

“Sayın Cevdet Sunay
Cumhurbaşkanı
Filorya-İstanbul -17 Temmuz 1968

Amerikan 6. Filosunun her gelişinde İstanbul’un lüks otelleri Amerikan genelevleri şeklinde çalışmaktadır.
Görevi, bu tür yerlerdeki Amerikalıları yakalamak olan polis Amerikan genelevleri olarak çalışan otellerin kapısında nöbet tutmaktadır.
Amerikalıların bu tür rahatını sağlayan polis, devrimci Türk gençliğini tutuklamakta ve gençliğe saldırmaktadır. Saldırılarının sonuncusunu bugün saat 04.00’te Teknik Üniversite yurdunda yaptılar. Yataklarında uyumakta olan öğrencileri copladılar. Silahlarını ateşlediler. Ölü ve yaralı sayısı belli değildir.
Bu kimin polisidir?
Bazı kişiler döviz krizini, genelev gibi işleyen oteller ve gece kulüplerinde ulusumuzun onurunu satarak gidermek düşüncesi içinde midirler?
Öldürdükleri kişilerin hesabı bile sorulmayan ülkemizde, gençliğin bu soruşturmayı çok geniş tutacağının da bilinmesi gerekir.
Görevinize başlarken anayasa uyarınca Türk ulusunun şeref ve namusunu korumak için ant içtiniz
Sizi göreve çağırıyoruz.”

O günün suçlanan ve halkına düşman gibi tanıtılan Devrimci gençliği ülkesinin ‘tam bağımsız’ bir ülke olması için çırpınıp dururken, öte yandan Amerikan sevdalılarının sırtları okşanıp, ortalıkta cirit atıyorlardı!

Devrimciler, yobazlara, cemaat örgütlenmelerine karşı çıkarken, egemen güçler bu örgütlenmelerden büyük keyif çıkarıyor ve hiç seslerini-soluklarını çıkarmıyorlardı…

Hata onlara büyük övgüler düzerek alkışlıyorlardı…
Bu dinci, siyasal İslamcı, cemaat örgütlenmelerini halka sevdirip yüceltiyorlardı…
Ve öylesine çok ileri gitmişlerdi ki; Kurban Derilerinin Türk Hava Kurumuna değil de, mutlaka cemaat örgütüne bağışlamalarını tavsiye ediyorlardı…
Amerika hesabına çalışan FETÖ lideri Fetullah Gülen’i yere göğe sığdıramayıp ‘İslam Dünyasının Lideri’ sayıyorlardı…

FETÖ denilen örgüt birdenbire çıkmadı ya ortaya…
Yıllar öncesinden ve egemen güçler tarafından beslene beslene geldi 15 Temmuz darbesine…

Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk;
“Uyuyan milletler ya ölür, yada köle olarak uyanır”

Şimdi sizce biz bunlardan hangisiyiz..
Her şeyden önemlisi; bundan 3 yıl önce dinci darbe yapmaya kalkan FETÖ Lideri ve FETÖ’cüleri lanetleyip kınarken; geçmişin devrimcilerinin haklı olduğunu kabul edip, onlarda acaba özür dileyecek miyiz?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?