Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
12 EKİM’DE OKULLAR AÇILIYOR AMA HER ÖĞRENCİ GİDEMİYOR
  • 0
  • 153
  • 09 Ekim 2020 Cuma
  • +
  • -

Kimler mi gidiyor?
Hemen söyleyelim;
Örneğin İlkokul basamağında okuyan öğrencilerimizden;
1’inci sınıfa yeni başlayacak olanlar gidemiyor…
Ancak; 2’inci, 3’üncü ve 4’üncü sınıfta eğitim-öğretim görecekler gidebiliyor…
Eski statüye göre Ortaokul basamağında okuyan öğrencilerden ise sadece 8’inci sınıflar gidebilecekmiş..
Peki “6’ıncı ve 7’inci sınıflar nasıl eğitim-öğretim görecekler?” diye soruyorsanız…
Onlarda uzaktan EBA (Eğitim Bilişimi Ağı) diye tabir edilen; Tablet, Televizyon, Bilgisayar ve Akıllı Telefon gibi teknolojik araçlarla eğitim görecekmiş…
Ya lise basamağında?
Onlardan da sadece 12. sınıf okula devam edecek ve diğerleri de aynı ortaokul basamağında olan öğrenciler gibi EBA denilen Bilişim eğitimi yöntemiyle ‘uzaktan eğitim’ görecekleri söyleniyor…
Öte taraftan okula gitmeyen öğrenciler ‘devamsız’ sayılmayacak…
Ayrıca ‘sömestri tatili’ gibi tatil filanda olmayacağı söyleniyor…
Kafanız mı karıştı?
“Hiçbir şey anladıysam tövbe olsun” mu diyorsunuz?
Ohooooyy!…
Sadece sizin kafanız karışsa iyi…
Ya biz yarım asrın üzerinde eğitimciliği olanların kafası?
Bizlerin kafası karışmadı mı sanıyorsunuz siz?
Belki inanmayacaksınız ama; inanın biz eski eğitimcilerin kafası sizlerden daha fazla karıştı!…
Onun için sakına-sakın kalkıp da el-alemin içinde;
“Hocam biz bu işten bir şey anlamadık. Siz eski eğitimciler’siniz. Ne olur bizi bu konuda aydınlatın” gibi sorular sormayın….
Vallahi rezil kepaze oluruz…
“Peki bu konuda veliler ne diyor? mu diyorsunuz…
Vallahi yapılan anketlere göre onlarda ne diyeceğini bilmiyormuş.
Yani;
Okul öncesi ve 1. sınıflarda velilerin %70 bunu kabul ederken…
Risk nedeniyle %30’u, kabul etmek istemiyormuş…
Yani;
Bu %30’luk oranda 400 bin öğrenciye tekamül ediyormuş…
Falan filan…
Her neyse..
Az öncede belirttiğimiz gibi biz eski eğitimcilerin’de bu konuda kafası karmakarışık…
Ancak bizler alıştık…
Çünkü -bu kadar olmasa da- bizim mesleğe başladığımız yıllarda da eğitim sistemi bozuktu…
Üstelik ‘bozuk’ olduğu yetmiyormuş gibi her yeni gelen ‘baş yetkili’ bozuk olmayan yerleri bozmaya çalışıyordu!…
Şimdi ben böyle dedim diye, sizde diyeceksiniz ki;
“Eğitim sistemi bozulurken siz eğitimciler ne yapıyordunuz?”
“Armut mu topluyordunuz?”
“Eğitim sistemini bozanlara karşı hiç müdahale etmiyor muydunuz?”
“Direnmiyor muydunuz? gibi sorular sormak geliyorsa aklınıza…
En azından bu sorulara doğru yanıtını verecek olursak;
Bizim dönemimizde de ‘bozuk eğitim sistemine’ karşı direnmeyen meslektaşlarımız vardı…
Hatta ‘eğitim sistemini’ bozmak isteyenlerin yanında duruyorlar ve alkışlıyorlardı..
Eğitim sistemini bozanların yanında olan eğitimciler olmasaydı…
Alkış tutulmasaydı!…
Ve eğitimcilerin hepsi tek yürek ve tek yumduk olsaydı.;
Günümüzde ‘eğitim sisteminin’ bozukluğundan şikayet etmiş olur muyduk hiç?
Eğitim sisteminin bozukluğuna karşı direnen eğitimcilere nasıl bir muamele mi yaptılar?
Bu soruyu ben sizlere sormuş olsam; sizce ne yapmış olabilirler?
Evet, aynen düşündüğünüz ve tahmin ettiğiniz gibi;
Anasını ağlattılar!…
İnim inim inlettiler…
Bir içim suda boğdular!…
Kollarına kelepçeler takılıp hücrelere attılar…
İşkenceden geçirdiler…
Açığa aldılar…
Sürdüler, süründürdüler…
Hangi öğretmen bilimden ve bilimsellikten yana düşündüyse….
Ülkesinin çıkarları için;
“Eğitim üretim için olmalı” dediyse…
Ezberci ve tüketime yönelik eğitim sistemini ret-ettiyse onun adına;
“Komünist öğretmen” dediler…
“Kurulu düzenimizi bozmak istiyor” diye halka şikayet ettiler…
Halkının ve toplumun ortak çıkarları için direnen eğitimcileri;
Askeri darbe yönetimlerinde…
Sıkıyönetim ve örfi idare dönemlerinde; kıyma makinesinde kıyım kıyım kıydılar bu ülkenin emekten yana olan eğitimcilerini…
Kıyıda-köşede ne kadar yurtsever ve devrimci öğretmen varsa hepsini cezalandırdılar…
Yani-rahat hareket edebilmeleri için- ortadan kaldırdılar!…
Her neyse…
‘Açtınız kutuyu, söylettiniz kötüyü’ misali…
Konu ‘eğitim-öğretim’ olunca bizde ölçüyü kaçırdık galiba…
En iyisi daha fazla saçmalamadan…
Daha doğrusu kafanızı daha fazla karıştırmadan…
Bu içinden çıkılmaz sohbeti burada bitirelim.
Ve sözü size verelim….
Buyurun…
Söz sırası sizin…
Mutlaka sizlerinde söyleyeceği birkaç söz vardır…
Bu konuda söyleyecekleriniz varsa; sizde söyleyin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM